düş
düş’tü
düştüğüm içine. düştün, düş’üme diyemeden düşme. fakat imkansızdı düş’üm. düştü derine. düşürdün düş’ünü, düşeni almak için eğilme. düş’ler sever misafirliği gezer döner yine evine. düşünme düşmem an meselesi düş’ünden. düşünce tutar yeni bir düş elimden. |