Yeminli Çocukların Türküsü
Kirlenmiş dünyada
İnsanlar aynı dilden Manifestosunu yazdı, Islık çalan rüzgârı dinleyerek Yazdılar yarının şarkısını. Notalar yerini alıyordu gökte, İyi niyetli kuşlar dudaklarıyla karaladı Şarkıların adını. Çocukların ellerinde ince değnek, Kaldırdılar kafalarını notalara, Ay ve güneş ilk defa Göz göze gelerek Okşadılar bahar kokulu evlatlarını. Ve birazdan duyuldu şarkının sesi, Kâinat suskun ve tedirgin beklemede. İşte duyuldu yoksulların ezgisi. ’’ Emek bizim, aşk bizim Bizim olanlara gelin, siz Çocuklu kadınlar, Emeği satılık babalar, Şarkılar şarkılar, Görün işte ! Barışa kucak açtılar’’ Tuttu erkekler kadınların Kadınlar erkeklerin ellerinden, Yürüdü en önde çocuklar, Kayınların arasından geçerek, Yürüdüler tanrının sofrasına, Onca gün onca ay hiç durmadan yürüdüler Ve çelikten kapıya geldiler. Çağırdılar tanrıları, Tanrı çocukları korkak ve tedirgin Ve başları öne eğik koştular. İstediler Cennet anahtarını ! Tanrılar korkarak uzattılar Ölülerimizin kemiklerinden Ve alın teriyle yapılmış anahtarı. Küçük yürekler heyecanlı Anaların gözleri ışıl ışıl Babalar umutla, Yürüdüler evlerine. Ve seslendi yarının sahibi, Seslenen çocuklardan biri; ’’ Ey emeği kutsal sayanlar, Ey şafak sökerken, Arzuladıklarını alanlar. Ve hükümdarların Ve cuntacı iktidarların, Ve insan eti yiyen yamyamların, Kirli düzenini yıkanlar ! Ve karanlığı yırtarak Ve kızıl bir gecenin ateşini yakıp, Barış, özgürlük ve emek aşkına, Bize bu kutsal günü yaşatan İşçi analarımız ve babalarımız, Ölenlerimiz adına yemin olsun ki ! Ve birazdan doğacak günün üstüne ! Işıklarımızı hiç söndürmeden, Öperek sevgili kadınlarımızın alnından, Onları kutsal bir miras sayarak Ve anamız, sevdiğimiz, kardeşimiz Ve beyaz gelinliği giydirdiğimiz barış aşkına ! Bize ait olan dünyada ! İnsanca yaşayacak onlar da...’’ |