5
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1155
Okunma
çığlık atsa nedir, konsolu boş kelamlar
sevinse balmumu dudaklar kendince
düş gömü gibi estikçe rüzgâr
maviden mahrum çergâh
hatırda ne kaldıysa noksan
bildiğini zannediyorum
öykünür ukdelerim sen yoksan...
an oldu gurka yattı belkilerim
çokça da öfke besili
her renk kendi yerinde güzeldi
kuradı nicedir goncalar
onca heva zayî oldu s e n d e l e d i...
şevk olmadan neyin zevki olur ki
hatmi çiçeği gibi tükenmişse duan
addettim hep, ahdettiğim kadar
arada gelirim demiştin ya
öyle çok aradım ki!
hiç bilmesen de hiç duymasan da!..
kimse anlamaz şerler birikti içime
ister istemez
senden erte bahçemde
serçeleri güvercin saydım
martıları habercin
eksilmedin hiç
eksilmedi hiç, o güze yamalı perçin!
çıldırmış suskulardı dört bir peykeye saldıran
özlem karanlık odaydı
renk tayfı mavisiz
umudu alınmıştı pastörize gecelerin
oysa gecikmişliğinden kavi b e n i m s e n m i ş
vardın
yokluğun kadar gerçektin
tokluğu adımlarına musallat bir masalda
güdük harflerin firketeleyebildiği kadar o tasta
bağlandığın ilmek yağlıydı
unutmak çürük patiska!
hasletin pejmürde resimlerden usandı sonra
peşmerge rüyalar yılkı dualarından
gökyüzü çıldırtırcasına maviydi
göz yükü yenilgen mayi!
hasret sunaklarını zil aldı şimdi
adına dolanan harfler harabe
avane bir temlik kaldı senden öte
mavi!
....
...
..
.
ToprağınSesi
5.0
100% (7)