yanlızlığım benimBir oyuncağa teslim ettim kendimi Yırtılan iki kutuptan Öyle yenildimki zamana Artık kimi sevsem boş Açıldı nefesim belleğim Öyle çaresiz bıraktım yanlızlığı kendime Sesleri dinlemektir uzun uzun Ve susturulmasıdır susun Yanlızlık Sessizce ellerinin Çünkü taşların bile dili vardır Yosunlar gibi Baskaşının elleriyle sevmeyi öğrenirsin herseyi Ve duyarsın duvarları İçinde çok hücreli bir duygudur yalnızlık Kelpetenle bir parça koparmış gibi Sonbaharda bitkiye uzanan pas Yalnızlığın bittiği yer kara topraktır Hayat kısa, eksik hayallerimiz Sınırsız zamanın geçişi nede çok uzun Varlıkta bir noktayız Yoklukta hep beraberiz Yanlızlığın aynasında ikinci bir yanlızlıktır ayna Yedi cihan varlık olsa Eksilen varlık hayatımız Erkek çocuk anaya Kız evlat babaya çeker Kim seviyorsa eger Ana sütünden dolayı sever Erkeklerden ancak odun olur Ölüp hasret gider hayata Ceset olur, şehit olur Öyle silinirki tarih olur Ölüm herkesi kavuşturur oysa zamanın kuyusunda okunmaz yazı olur Kiminde derin uykular yaşar zaman duvarları sessizce asar Kiminin cürmü dağları aşar Kimi yağmurlar basınca Çigdem çisesinde yaşar Kimi sap saman hep böcek gibi yaşar Gölgeler ıraklaşır Bir taş bir duvar bir kuyu insan hayatı bu Kirazı meyve sanar Oysa kan çiçeğidir o Dalağından vurulanlar Omirilik soğanında hesap arar Hani bilinç denen şey Anan soğan baban sarmısak Üç telli bir küheylan Ve ölür, öldürür Sıcak yataklarda uyuyan Bu kan uykusuda kimin Ceplerin delikken Oysa ayakların üşürken sevmek kolay herkesi kör geceleri Kulaklarınla çınlatırsın Yanlızlığın kapalı kapısı her kesin Bitki öldürerek salata Hayvandan kurban eden Ey insan ölsene |