ÇAKIR MUSTAFAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın iki gün önce sehit olan kardesim,
jandarma astsubay, çakir mustafa kardesime ithaf olunur fotograf onun!!!!
şimdi bir elimde su bir elimde bardak
Aktarmak kolay değilki seni Hep « i » ler yanlış yazılır ismimin, arkasına aslında « L » ler bilekler gibi bükülüp yazılırlar Yada « a » lar yanlızca kazılır Aslında biliyorum Sigara tüttürmek değil hayat Yada « I »ların üzerine nokta koymak Yada « i » ları yanlızda yazabilmekte gizli belki Yada yanlızlığı kulpu varmış gibi tutmaya çalışmak mezarda Sevmek değil her şey Bazen nefret etmekte güzel Yanlızca noktalar zor Ülkem yoluma dolaşanım Kadehimde nefesimdemisin içinde yerin ağırlığı varsa Önünden korkmamalısın Zaten sürüngen misali insan Ayaklarından yere bağlı Uçmak estetikte, sanatta, sende gizli Yaşamak zor değil kör olana Ağladığı kadar güler insan Üzülme! Bir pisligin içine doğdun Terkettin ayrılığı Çok yaşamak değilki hayat Anlıyorum aslında savaşı Ölmekte öldürmekte aynı sey Kendi canından sayıyorsan her seyi Çok kızmak değil hayat Küfür edebilmekte gizli Edeplice susmak gibi Sıkıştırmak değil koltuğuna ekmegi Tarlada terlemek Veya sabah sabah Aksama kadar sevişmek Paylaşmak daha güzel manğaldaki tozu Rakı olmasaydı mesela Balıklar yas tutardı içinde kağıttır vatan Yada dışındaki ruh hali Yada sen olmasaydın Bizde yok sayılırdık Bu tuhaf akşamları kim çizdi böyle Bir orman hayat ki Çalı toplamaya gidiyorum hep Yada ağaçlardan düşmekteyim Dalından koparmak daha güzelmi kirazı Aslında acımalı tenin Kendini yakan mum gibi ışıtmak her yanı taşı sıkmak gibi, güneş gibi mesela Damarlarında hissetmek hayatı Beynin hisseder ama acımaz Ellerin yanmalı her merhabada Yada yanlızlık deyip sarılmak hayata Çünkü o terketmez seni Yanlız kalmaktan korkmazsan eğer Seçmeye hakkın olur Yaşamak bir mucize ucundan kıyısından öldürmeden içindeki muzip çocuğu üç yüz altmiş beş elle sarılmak hayata yetmiş iki buçuk kulvarda yaşamak alışmadan her kese için yanmalı aslında kulaklarından ateşler yastığını ısıtmalı bir “olmak” tarlasıdır hayat kerten keleden kuslara vuslatı kaderinden uzaktır böceklerin başını döndürür uzun yürüyüşleri oysa horasandan erzuruma deve çeke ayran içe içe ayaklarımızdaki nasırlar fakirliğimizden değil bir göçle başladık sevmeye ana rahminden hayata ölmekte yaşamakta gizli üzülme üzülüyorsun diye yanlızlığım diye sarıl hayata yoktan gelmiyoruz beşikte beleneniz mezarda çoktur yanımız ölüp ölüp dirileniz patates dilenilirmi annem dilenmiş işte yokluktan değil satmamış namusunu birde kürt meselesi var değilmi? Varlığın yurt olmazdı ben olmasaydım Satıyorsun, zehirliyorsun Bombalıyorsun Sonra sen özgürlükçü oluyorsun Türküm demek ırkçılık Kürt’üm demek kardeşlik eşitlik Hak aramak oluyor Eşkiye oluyorsun Ölüm olup yağıyorsun Senin gibi düşünmeyen ırkçıdır diyorsun AKP Aciz kitapsiz parti BDP Benide de pohpohluyorlar Eşkiye Yônetiyor beni “x,q,w” yok dimi O zaman vuralım çocukları şiddetli rüzgarlar mum alevlerini söndürür büyük yangınları, büsbütün körüklediği gibi sen küçük sevgileri yok ediyorsun köklü bağlılıkları büsbütün yeşertiğin gibi insanlar vardır, bir süre ağızlarda dolaşan türkülere benzerler. Sabah ezanında doğarlar akşama ölürler vatan aşkı hayalet görmekle aynı şeydir: herkes sözünü eder ama kendisini gören çok azdır. insanın zihnindeki arızalar ve hatalar, bedendeki yaralar gibidir o yaraları iyileştirmek için ne yapılırsa yapılsın, mutlaka bi yara izi kalır |
insanlar vardır, bir süre ağızlarda dolaşan türkülere benzerler.
Sabah ezanında doğarlar akşama ölürler
Şiir zaten tek kelimeyle çok güzel ve içten. Söyleyecek başka söze hacet yok. İnsanlar türküye benzer....
Çok saygımla keoman. Başın sağ olsun/ başımız sağ olsun/ vatan var olsun...