KESİT 2...Beladan firari bir zamanın karanlığından Şavkı vurduğunda aynanın sırrına gözlerinin, Sabitleniyordu saygılı bir durağanlığa Tüm izleriyle geçmiş. Toplarken tüm manaların ezgisini bereketin Yırtılıyordu kar beyaz örtüsü aldatılmışlığın. Yılgın bir yöntemin tebessümünde, Yeni sözcükler düşüyordu aşk denilenden Kusura sarmal nurdan, bitimsiz bir payenin Sorumsuz kaçaklığına, Ve zincirlerin soğukluğuna müptelalı Sararmaya yüz tutmuş levhalarından Günü selamlıyorken güveli kayıtlar, Çağlar ötesinden bir yalnızlığı reddediş öğüdünce Sahteliği çığırıyordu bütün nidaları bilinenin. Yükseliyordu Sonsuzluğu dağlayacak bir yangının alevleri Yüreğin tüm tepelerinden. Harlanıp, yaşamak oluyordu ikamesi yüzeylerin. Değişiyordu mecburiyetlerin lisanı Ve duvarlar arası bir rüyanın yorumları Baştan dokunuyordu gökyüzüne. Her damlası yağmurun can suyuna buluyordu Karşılıksızlığın ardındaki istekleri, Beklentiler, kırıyordu sessizliğini bu mevsim. Eski sevdalar doğuyordu yeniden Bir yeni sevdadan, İnsanım oluyordu hüzünlerinde, Toprak kokuyordu, Hüzünlerinde, memleketimi seviyordum. Ve çocuklarını en çok, kir pas içinde Gözlerinden umut içiriyordum inancıma Gözlerinde, inancımı seviyordum… 01.10.2011/ m.abdırgan |
güzel bir kesitti / hayatın tam içinden..
teşekkürler / saygılar..