KAYIP BAHARLARŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bazen bir şiiri yazarsınız geçmişte ve dönüp bakarsınız tınısı tırmalamış kulağınızı,yeniden asılırsınız gitarın tellerine
Bir daha bulamadım onları, çabucak yitirilen şeyler Şiirli gözler solgun yüz ,yolun alacakaranlığında / Kavafis II / Yusuf’um sessizlikte Gayya kuyusunda güvercinleri vurdular Haramilerin kan sunaklarında yüzümü kapadım Güneş defterde karalamalı dip not Karanfiller düşürdük toprağa Sessizlikte yok sayıldık dili geçmiş zamandaki Irmakta Şimdi Ney üfleyen dudaklarım var Her yerde yalancı düetlerin enstrümanları çalıyor Ayın şavkı gölgede yılankavi bir nehirde Kaç girdapta boğuldum Kayıp izlerin mor yüzüydü eylül Yunus’un dilinde Ölümün ezgisidir çıplak kalmış dağ II / Umudun bittiği yerde dirilmektir isyan Yırtıp gömleği atacaksın ölü toprağı üzerinden Çoğalır Spartaküs’ler Yalancı düetlerin enstrümanları susar Bilesin ki Geçmişi silinen ırmaklar dökülür dünlerden Gayya kuyusunda Yusuf ’un dilleri çözülür Ayın şavkı batık bir gölgeden çıkar yeniden Güneşe yüz Pir Sultan’ın dilinde ala gözlü şah aradım Ölü konukların ruhlarından yıldızlar düşer Buzdan gözlerin vagonlarına Teraslarda binlerce mezar dirilir Şeyh Bedreddin dilinde Çığlık Ruhumun ezberinde yok sayılmanın dili geçmiş zamanı Arp seslerinin haykırışıdır uyuyan çiğdemler Taş yosunların haramileri Soframdaki sohbetlere gebe kalacak rahmim Bahçede ölü kuşlar açacak kanatlarını Gök bohçadan mektuplar düşecek eksik alfabelere Ayın şavkı kayıp gemiler batar gölgede Sokaklarda gitarın sesi düşer kuyuların sessizliğine Şili ağlar / biz ağlarız çocuklarımıza / annelerin ağıttan yüreği Eylül renginde Aysu |
kalbi söküldü gecenin
içimden dökülürken "kayıp baharın" hüznü...
ne çok şiir düşmüş sayfaya
çokça beğenim ile
tebriklerimi bırakıyorum / saygımla