C i c o z a ş k . . .aynı kitap da kabustuk milyarca bakış: -biraz abis, biraz da habis yağmurdan söz etmeye yasaklıydık eylemlerimiz vardı söylenecek sözlerimiz gibi susmak; içli bir günahtı yarım bırakılmış yarınlar masasında ayrılık zamanları iliklenirdi yanaktan öpüşmelerimize sen sağ elimdin ben de sol elemin sorular sorardık birkaç defa tezkeresi gecikmiş bir asker telaşında yavuklumuzu gözlerdik bebeklerimizde ters dönen kaplumbağa ağlardı kahverengi heveslerimizde ölmeyi isterken beraber herkes yaşıyordu bunu bize itiraf eden şarkılarımız kadar kısalıyorduk gölgelerimizde geri çekiliyordu taarruzlar deniz tuzuna banıyorduk hasretliğimizi kuşların resmini çekiyordun sahilde kuşlar öpüşüyordu utanıyorduk alelacele yalnızlıkları kilitlerken çekmecelere fotoğraflarda hep güzel çıkıyordun kendimi ise sevmezken hiç kızışların kadar özerkleşiyordu bakışlarım sana ait masal yazıyordu efes tepesinden bir orduyu boşaltırken saçların yetişmek için koşuyordum sana sokaklarda geçmişin bir ismi var iken sen gibi nefes nefes kağıttan evlerimizde birkaç aylık posterlerin sergisiydi zaman sağanak bir iz yakıyorken kırışık sevinçlerimizi aşkın icrasına kabul bırakıyorduk ümitlerimizi hayat aynı oyunu oynamaktan bıkmamışken henüz yarı yarıya üşüyorduk çekyatlarda mihnet d/uyamadığımız modern yaz aşklarına kahır sererken her saniye ’olabilir’ çekilişine vuslatı yazıyorduk alnımızdan terler boşalıyordu şehirde deniz sakindi yine y/üzmek için çok soğuktu vakit y/arım bile kalmamıştı aşktan bize dilbilgisi yüksek ayrılıkları çantanda sakladığını hiç söylememiştin b/ana cüzdanını açtığın anda damlamıştı cümlelerim n/oktana soluklanamak bile günah olmuştu seninle aynı şehirde aşktı cicoz; hasretindi içimde siroz anladım bu şon şarkıda tamamen bittiğinde ... |
adı aşk olunca da hep dökülmek zorunda kalır yaprak gibi
ve ben
hiç anlamam...
illa ki aşk doyasıya ağlayacak...
çok güzeldi şiir..
saygılar..