M/arifetimsin....Gece çoktan kalkmış bir trenin içimde bıraktığı garipliği her nefesimde içime boşaltırken yıldızlar karanlığın şehvetli meme uçları gökyüzünde sıcak bir çay balkonumda kırık bir ütü masasının üzerinde içimi ısıtmak için vardiyeli çalışan bir amele diğer bir bardak da çoktan uykuya dalmış izmaritler şiir okuyorum bu iyi bir haber çoktandır takmadan yaşadığımı bilenler olması mutlu mesut ve onun gibi bir şeyler karşıda duran baca çocukluk korkum gözlerim siyahla sevişmelerden yorgun -bu ışıkları kim kapattı yine? gözlüklerimi arıyor bir yanım bir elimde kalem bir elimde sonuna yaklaştığım bir şiir sayfası bir diğer elim okşuyor resmini göğün bir diğer elimde de sigara ama o çok kötü bir şey bu saat de çaysız bitecek bir gün kadar kötü -biraz mola dünyaya, göremiyorum hala! şair kıtanın tanınmamış fahişesi her şiirinde bir başka sigara intihar ediyor sakinleri memnun aynı teröristi görmekten ayırmak mümkün olmuyor dertleri kaderden ortadan kırılacak kadar canısı bir şarkının artisti uygar bir lehçe yalnızlığın sonbaharları karşıda bir ışık yansa vazgeçeceğim yakmaktan yeni bir kelimeyi daha okutmak için gözlerime çanak anten kadar hep masal kopuşmalar bu saat de sevişmek zor geliyor hoşçakallara bir de kalkıp yıkanmak var eski anılardan aman da aman, yarın belki pazardır sevgili dayanabilmek sevmektir aslında seni -alo aşk arıza; neden kapalı ışıklar balkonumda? teorik olarak her aşık şairdir yalanı güzel feedback kanalında bir alfabe katili vefa sahiplenen birkaç getto sniper eğlencesi kıçım soğuktan donarcasına müptela newtona birkaç vasiyet bırakmışlığım terli bir dolar sapsarı sayfalarda kül üzerinde ebruli duyguların esiri olmanın en normal hali binbir gece masalları çok masum şu an birkaç yüz el aynı meme ucunda kurban deniz kızlarının efsane olduğunu itiraf gecelerde aynı sütü yudumlarken sözler en saf ve de en mistik dağ şu an da kaf bununla yakmanın ne alakası var şimdi galiba kumruların suçu uluorta öpüşmek yalnızların çok olduğu özlem meydanlarında bahar soyunuk olunca dünyada hep araf -sabah benden utanıyor; ağlama gidenlere maria! hep ne alaka; hep bir neden ayrılıklarda ve hep bir sevmek aslında tekrarlanan hatalarda yollanan günahların kırışmış eteği kadar kısa ve kelimeler ezberbozamayan katiller hatalarıyla sevmek katlanmak bir erdem herkesi bir bilindik türkünün 2. el dilenmesiyken bu saatte de koyuyor adam olana gece her kadehinde ezerken ilahsal ezgiyi katip korkulan şiirlerin yosması dokunuyor bacaklarıma ürkmek en doğal refleks merkezkaç izzetimde oysa iffetsiz olmayı kabullenmiş yine yumuşak g bunun kadar okşanası başka g’ler azizlerin işi mademki aziz, papa 16. katlifason bir kızılderili sözlerin tüttüren yanında vietnam fatihi kadınlar ekmeklerine kan damladıkça nur akıtıyor elleri anlamak en zor meslek ise yuvarlak dünya da yuvarlanmak da mübah o zaman anlayışsızlıklarımda -ben bir şiiri yazacaksam, ağlamam asla şems! günahlar seyyar olmanın süslü bir dedikodusu nasıl işportacılar heyecan ararken sokak sokak yalanları seven günahlarda öyle aşık yasaklara kat kat sarmalanmış sarımtrak siyahların yarınına düşen bir sevgiskop marifeti uzak aşklar can yakmak için bu kadar tecrübeli amelede yok bunan inanmayan ıkınıyor yeminlerin yaşlarında devasa bir toprak parçası başlangıç çizgisinde elbette tütün yasaklanmalı tüm aşıklara evvelde sonra da yalanlar atabilirse malumudur büyükler hep bir mikrofon ve de meraklı gazeteciler ama bana uzatmaktan korkmalarına şaşmak hata her metinde sevdaya ait bir isyan varken damağımda başka baklaların her biri kuru kalıyor ahirde -bana deli diyenler kadar deliyim az sonra! kalbim evrensel hacizlerin günlük toplantısında meme ucunda morluklar her gecenin eseri üzerimde birkaç milyon hayal birikintisi tanımı olmayan aşkın en doğal marifeti ikide bir burnumu çekişlere ait ayinlerim sonu gelmeye yakın her sevda bir başka güzel ve her balkon sevişmeleri sonrası uyku sevap yalnız gazı bitmiş çakmak bu vakte bir şahit ayrıca her sigara aslında fedakar bir şap buna dahi inanmak yakışıyor kader kadar bazı şairlerin soğumasına normal bir atar -bir umut lazım; mesela aşkı da leylekler getirdi! benim günüm yavaş yavaş biterken çaydanlığın antartikaya göçünden bihaber olmuşsam sebebi de inanmaktan ötürü soruların cevapsız kalışlarında bütün cümleler bir sigara ne kadar yanıp da ne kadar aydınlatabiliyorsa gecemi o kadar seni sevdiğimi itiraf etmek istedim bana inanmaman günah olacak bundan sonra hiçbir şeyi yap.amayacak kadar basit biriyim belki de bu yüzden aynı sevgiyi boyamaya devam etmek için bir şiir daha okumalıyım -şu kadın kadar rahatım artık! tüm acılar menapoza girmiş ruhumun rahminde yeni bir aşk doğurmak çok zor malum bundan sonra bu yüzden aziz olup duvarımı boyuyorum yaşlarımda üre olmayacak kadar namusluyum ...aşk için pardon; senin yeşil gözlerin: [M/arifetim] |
Serbestin güzel kardeş. Başarılar