A ğ ı r ö l ü mSana senin kadar uzak bir yerden nefes almak birkaç dakika ve hiçbir kimseyi sevmemiş olmak kadar sevmek seni anlamak inanmak hiç dokunmadan ellerine titremek ve yaş akıtmak gözlerden senin için şimdi Şimdi, esasında çok kötü bir zaman dünde yok oluşundan yarında olmayışından daha da kötü şimdi yanımda olmaman anlamsız bir bacak ağrısının muallak tavrına hep sınıf da kalacak bir öğrenci kadar üzücü bir tufan dokunmadan alevleri görmeden yanmalar ardınca Ve hipokrat yeminini bozan doktorun elleriyle kalbimi okşayıp hasretine gıdıkladığı tekrarlardan seslenmek sana uzanıvermek bir istasyonda sıra sıra vagonları çekip. gözlerden sınanmak adına gülmek senin benden hep uzak kalacakmışsın gibi susuşlarına bir yaşlı dedenin tonton bakışlarında dinlemek yokluğunu okunan kuranı yatırıp dizimin yakasında dolanmak sırtımda acının uzun kalışlarına seni düşünmek seni anlamak gibi bir şeymiş gibi yürümek canavarları bol yollarda seni sevmek İtfaiye acı sireniyle sıyrılırken sesinden öpmek gözlemek ayak izinde ölümü hiç unutmamak aslında seni sevmenin, can çekiştiren bir ölüm olduğunu ağırdan ağıra çektiğim sigara gibi |