Davacı Değilim
Davacı Değilim
burası Avrupa su durgun gençler dudak dudağa koparılmış ipler kayıklar yüzüyor gölde yuvasından fırlamış gözler günün tadını çıkarırlar yaşlı kadın, belki görmeyecek sabahı ama ayakları üstünde bugün gülücükler yayılır ıslak banklara çocuklar okuldan çıkmış göl topraktan hediye arka tarafta eski bir atölye beş-on işçisi var, yok her biri bir kafadan bakar dünyaya yan tarafında kiralanan odalar ve çatlak duvarlar davacı değilim, kimi kime demeli dışarıda at koşturanlar habersiz içeride pire yarıştıranlara kapı arkasında görülen işleri paketlenmiş çıkarırlar ön kapıdan derin sırlar, büyük adamlar gazetede su arayan çocuğun resmi donup kalmış iç sayfada siyah kıvırcık saçları, sulu gözleri popüler şarkılar çalıyor FM dalgalarında ve kısa haberler ölüm üstüne davacı değilim isteyen istediği gibi savursun salına salına gelsin ördekler zoruma gidiyor ‘gençlik hatası’ benim bildiğim genç tankın paletini eritir işte yine karardı hava kapandı içine sarı kabak çiçeği karanlık yerini bırakıncaya sabaha büyütecek kabağı ve günebakan başını koparıp atsan suya güneşten dönmez yüzü davacı değilim önünü kesmeyin Munzur’un aktığı kadar aksın içinde kırk derenin suyu kırk tepenin derdi var Ercan Cengiz (Şafak Çıplak Dil Çıplak) |