Karanfil Kokusu İnce Bir Esinti
karanfil kokusu ince bir esinti
ayın gamzesinde minicik bir gülüş her zamankinden parlak samanyolu damarımda o tanıdık fırtına az ötede hiç gitmediğim köy ve kumda oynayan düşlerimle bir şiirin son dizesini yazıyor ellerim sabrımı dizginleyip, yüreğimin atışını sana ayarladım yazınca gerçekleşecek yeni bir hayatmışsın gibi özlemlerimden alıp, ilk gençliğin beyaz günlerine getirdim seni güneşlere sardım ruhumu, ayaklarının dibine serdim dudaklarımdan gidince dönülmeyecek yollara düşürdüm ismini yelesinde cömert bir türküyle bir tay düşledim şakaklarına akıttım ebruli tüm masalları Çınar ağacımın yalnızlığı kadar masumdur aşk sürahideki su kadar aydınlık kapanmamış yara gibi hüzünlüdür bir kendinden kopma anı yaşıyor nefesim çağıl çağıl akan nehirlere kapılıyor şiirlerim bir öykünün şaşırtıcı sonuna bakarmış gibi gecenin dilsizliğinde gözlerim gök katında bütünleşir belki üç harfim sen uykudayken gecenin uykusu kaçmış serçesi oldum kurşun gibi sevişmelerden ölümler tasarladım sana çünkü bir hasreTin en yasak anındaydı yüreğim gerçekler gibi bir yanıp bir sönüyor sokak lambası hayallerimi kaybettiğim takvim arkaları upuzun sıralanıyor kaldırımlara yığılıyor gölgem köprü altı çocuklarının tinerleriyle uyuşuyor zaman mavi bir düş gibi yaşama arzusu doldursada içimi bozuk havaları düzeltemiyor ney sesi karanfil kokusu ince bir esinti ayın gamzesinde minicik bir gülüş şarap şarap kokan yıldızlarla içimin gizem çiçekleriyle içimin taşlarıyla kayalarıyla göğü yırtan bilinç dışı şarkılarımla bir şiirin son dizesini yazıyor ellerim |
karanfil kokulu ay gamzeli ne güzel bir esinti
sevgimle