Hüznü Hazan
"Mısralarda büzülüp duruyordu öylece
sonra genzimi yakıyordu ha bire o yüzden bu gece hemencik yaktım Eylül’ü şifa niyetine" nebevî esintinin sürgünüyle kırgınlığın şeridinde biter masallarda mutlu son başlar güz hüznü hazan... kızıl görüntüye ah devşirir öksüz cümleler yasaklı tümcelerin rimeli y/akar gardiyan susma hakkı yanılgının ensesinde nef/esin yas avazı buruşturulmuş k/ağıtlar mekansız şehirlerin gün batımlarına ve şehirler güz doğuruyor sarı-sıcak ç/ağladıkça sayfa sayfa anılar c/an kesiği... Hu’ya yaslanıyor bakışlar değmeden kirpikler birbirine harf harf iççekişler dağlanıyor mısranın yüreğinde eylül’ün nar’ı öpülüp vasiyet yazılıyor bir acı zılgıt şair ellerde ezik bir ayraç şiirbaz gözlerde bir damlaya gark ıslak sayfalar ya sabır,bitime çeyrek var... kendinden kaçsın mısralar kafiyeler hazanın gölgesinde yaşlanıyor şairler... "hepsi bu kadar" Hazal karadağ |
hazanın gölgesinde yaşlanıyor şairler...
Her şey gibi...ölmeyen aşklar...sevenler ölse de...görsellikle beraber fevkalede...tebrikler değerli kalem...