Sevgili neye benzerdi yüzün
Yürüyorum cemalini görme arzusuyla
Yana yana susa susa Yüreğimin kor alevi ile İçimde kopan çığlıkla Bir şehadet haykırışı yankılanmakta Ey sevgili ne ye benzerdi yüzün Pencereme düşen yağmur gibi Serin serin yansır mıydı tebessümün Bir kaldırım çiçeği yangını bu Hira’nın iki yamacına sıkaşan dua gibi, Kainata tanık olan bir gözyaşı buğusu. Özlemle yanar bu şehri yalnızlık Bir dokunmana düşer alaca karanlık Büker boynunu asrı saadetin gülleri Koşarken muhabbetine aşık gülün bülbülleri Ya rabbim neye benzerdi sevgilinin yüzü Ona baksak görür müyüz ayrıca senin cemalini Bilseniz üzerime düşen bu suskunluğu Toplardınız yüreklerinize yağmuru Ab-ı hayatın ortasına düştükçe yalnızlığınız Hicret ateşiyle yanardı topuklarınız Sormayın bu durgunluğumu Lafzatullah’ın ortasına vurdum yüreğimi Gözyaşlarımı imame ile birleştirip Resulullah’ı görme arzusu ile yaktım içimi Bir tebessümüne adayarak içimdekileri Emanet duran düşlerimi Selçuk ERKİ |
devam edeceğim okumaya