Vesikalık AnımsayışlardaVesikalık Anımsayışlarda kimi düşündüğümü sesimde solan ışıklar bilir sen bu kentin uçsuz bucaksız sandığın sokaklarında karanlığa terk ederken tınısını son kalp atışımın güneşe sığınma kaçamaklarımda en acı tonu bir kış göğünün yaban çiçekleri kadar isimsiz ve güzel bu sevda sen çocuğumdun gülüşüyle ölümlere kumdan kaleler kurduğum birlikte göğüs germeliymişiz meğer çatıların ilk hüzünlenişine tüm sevgileri balkonlara çağırmak gibi ironik bir çığlığın arifesinde bulutlar da bizim gibi kopkoyu paramparça bizim kadar kaybolmamakta ısrarcıyken ve işitmek gerekli diyorum sevgilim serin güz başlangıçlarının yapraksız kaprisini kendimizi hiçbir mevsimde bir başkası sanmamak için sanmamak için sürprizlere düşkün kış akşamlarında işitmek gerekli diyorum bir solukluk da olsa dost sıcaklığının saadetini en derinlerde bizi hiç bırakmayan yaşama utkusunu olgun iğdelerin gölgesiyle inerken yıldızlar çocukluk kırıntılarına bölük pörçük temmuzlara sıkıştırılmış umutlar da yiter gider sanki geriye bütün zamanlardan muaf üstü hiç çizilmemiş bir bekleyiş kalır ben bu güz baskınlarına öyle alışığım ki vesikalık anımsayışlarda dahi soğuk yağmur sularını takip ediyorum saçlarının yokluğuyla avunmak için üşüyen düşlerimi ısıtmak için kış yağmurlarında yüzdürdüğüm saman çöpleriyle yokluk evime gel istersen mangal gibi yüreğimde közlediğim ayrılığın son buğusuyla öpmek istiyorum bütün gidişlerini Kağan İşçen |
"sen çocuğumdun gülüşüyle ölümlere kumdan kaleler kurduğum "
tebriğim
saygı dua ile...