Zulümde BağbozumuZulümde Bağbozumu kısa yol peyzajlarıyla geçiyor ömür ağaçlar aheste hışırtılı yarenlikli güneş yemiş yüzlerle vuruluyorum insana su zerrecikleri şavkıyor çimlerden içime karanlığım yok yüzüne sür isterim yüreğimi kaskatı kesilirken havası uğurladığım yaprağının gidiş gerekçelerimin kıpkızıl ormanlarında kayboluyorum seni uğurlarken giden ben oluyorum yokluğa ayrılığın minesidir gözyaşlarım hain bir sessizlikte ünlüyorum seni sesimle adın birleşince doğuyor umut kendini ve beni unutmana zulümde bağbozumu zamanıdır anladığımı anladığında kırılır eşya ıslanır resim kayıp düşlerde aralanır tül devran imkansızı aşmakta makulleşir dağ biter soluğumdaki türküde bir sen kendin sandığın tozlu yol kokusu hasreti baş köşeye oturtan keder gecede biter anladığımı anladığında soluksuz acının sağdıcı ayrılık kış güzel gelecek baharla sözleneceğiz kesik çizgiler sıralanır har vurup harman savurduğum kaderimde geri dönüşü yoktur girdiğim hiçbir sokağın ve düşünmeden atarım her adımımı senin içinliğinlerin çünkülerime verdiği güvenle... Kağan İşçen |
geri dönüşü yoktur girdiğim hiçbir sokağın
ve düşünmeden atarım her adımımı
senin içinliğinlerin çünkülerime verdiği
güvenle...
guzeldi yureginize saglik saygilarimla