Rüzgar Benim Sevgilim...
Özlediğin şeyleri duymak istersin,
Ben Seni bilmeden özledim… Görmeden sevdiğim gibi.. Bu deniz, bu dağlar aramızdaki, Yetmiyor unutmaya… Her gün Sen’li umutlara başlıyorum.. Ve bitmeyecek kavuşsak da biliyorum.. Bir heves değil ki, bu geçsin gitsin.. Ama Sen heves mi gördün beni? Ben senin karalama defterindeki Son harfmiyim, Yoksa romanın arka sayfasındaki özetmiyim Silik bir hatıra mıyım gözlerinde? Bir su damlası gibi kayıp gittin gözlerimden.. Seninle ben de yanacaktım.. Dönerken semahlarda aşka Benimle yanmaktan mı korktun? Sayende rüzgarda ufalanıp, sonra da parçalara ayrılan Bir kalbim var.. Senden sonra tutamayan ellerim.. Bir de yanağımda buz tutan bir damla Yaş’ım… Sonbaharda dökülen yaprak gibiyim sanki.. Yaklaşma, Yakınıma bile uğrama, Rüzgarın bile savurmaya yetiyor çünkü.. O kadar cansızım ki… Yazdığım şiirleri yaşıyorum, Mazi penceresini kapatmaya çalışıyorum.. Ama her mısrama Sen düşüyorsun yine.. Donduruyorsun kalemimi, kağıdımı.. Başka mısraya geçeyim derken, Kurtulamadığım o deli gözlerin karşılıyor yine beni.. Başka hayatlarda, başka aşklarda … Herkeste Senden bir şey görüyorum… Hadi at beni uzaklara… Sahte mutluluklar çıksın karşıma, Sensiz sayfalarda.. Teninde uyumak bile istememiştim, Gözlerin gözlerime değsin yeterdi.. Artardı bile.. Düş’emedin gözlerime.. Düş’emedin yüreğime.. Yaş kaldın hep, Kurulmadın gönlümün tahtına.. Nasıl bir ikna biçimidir Gözlerimdeki intiharın.. Donuk bir kare de gözlerinde kaybolmak, Hatıralara sarılmak… Başım Sen, Sonum Sensizlik’ti.. Sen hiç gelmedin ki, Gittin diyeyim.. Kendi kendime yaşadım Seni.. Şimdide Sensizliği… Uzun zamandır istediğim bir yolculuğa çıkıyorum.. Şimdi ben gidiyorum.. Sensizliği karanlık kuyularda bırakıp Mavi denizlerde yeni umutlara Çok çok uzak limanlara, Benimde uçurtmalarım olacak kuyruğu uzun Yeşil gözlü Şimdi Rüzgar benim Sevgilim… Nevin AKbulut YirmiSekiz-Temmuz-İkiBinOn--OnYedi |
Ben Seni bilmeden özledim…
Görmeden sevdiğim gibi..
Bu deniz, bu dağlar aramızdaki,
Yetmiyor unutmaya…
Her gün Sen’li umutlara başlıyorum..
Ve bitmeyecek kavuşsak da biliyorum..
Bir heves değil ki, bu geçsin gitsin..
Ama Sen heves mi gördün beni?
Ben senin karalama defterindeki
Son harfmiyim,
Yoksa romanın arka sayfasındaki özetmiyim
Silik bir hatıra mıyım gözlerinde?
Bir su damlası gibi kayıp gittin gözlerimden..
Seninle ben de yanacaktım..
Dönerken semahlarda aşka
Benimle yanmaktan mı korktun?
Sayende rüzgarda ufalanıp, sonra da parçalara ayrılan
Bir kalbim var..
Senden sonra tutamayan ellerim..
Bir de yanağımda buz tutan bir damla Yaş’ım…
Sonbaharda dökülen yaprak gibiyim sanki..
Yaklaşma,
Yakınıma bile uğrama,
Rüzgarın bile savurmaya yetiyor çünkü..
O kadar cansızım ki…
Yazdığım şiirleri yaşıyorum,
Mazi penceresini kapatmaya çalışıyorum..
Ama her mısrama Sen düşüyorsun yine..
Donduruyorsun kalemimi, kağıdımı..
Başka mısraya geçeyim derken,
Kurtulamadığım o deli gözlerin karşılıyor yine beni..
Başka hayatlarda, başka aşklarda …
Herkeste Senden bir şey görüyorum…
Hadi at beni uzaklara…
Sahte mutluluklar çıksın karşıma,
Sensiz sayfalarda..
Teninde uyumak bile istememiştim,
Gözlerin gözlerime değsin yeterdi..
Artardı bile..
Düş’emedin gözlerime..
Düş’emedin yüreğime..
Yaş kaldın hep,
Kurulmadın gönlümün tahtına..
Nasıl bir ikna biçimidir
Gözlerimdeki intiharın..
Donuk bir kare de gözlerinde kaybolmak,
Hatıralara sarılmak…
Başım Sen, Sonum Sensizlik’ti..
Sen hiç gelmedin ki,
Gittin diyeyim..
Kendi kendime yaşadım Seni..
Şimdide Sensizliği…
Uzun zamandır istediğim bir yolculuğa çıkıyorum..
Şimdi ben gidiyorum..
Sensizliği karanlık kuyularda bırakıp
Mavi denizlerde yeni umutlara
Çok çok uzak limanlara,
Benimde uçurtmalarım olacak kuyruğu uzun
Yeşil gözlü
Şimdi Rüzgar benim Sevgilim…
tebrik ederim....