HissetŞiirin hikayesini görmek için tıklayın aşıklar sonunda bir yerde buluşmazlar
çünkü onlar birbirlerin içindedir her zaman… Gör! İlk ihanetim bu kendime Sevmelerine inat vuruyorum karanlıkları Pranga niyetine bileklerime. Vebali ödenmemiş sevilerinde Kin tutmaz yüreğimde Tek celselik davalar göz göz odalarına bilincimin Bu ilk cinayetim! Kurşun işlemez yüreğimi ilk teslim edişim avuçlarıma alıp İlk sunu bu! Avazım çıktığı kadar susuyorum ellerinde emanet Üryanım şakaklarında Gör her yansımana baktığında aynaya! Duy! Gökkuşağını astığım duvarlarımdan Gri bir renk olup süzülüyorsun İçime dolan güneşle Sana saçmak isterken ışıklarımı Küçülüyor varlığın siyah bir gölge kalıyorsun her seferinde Saplantısı kara bir hançer olsa da mirasın Her zerresi tanır seni bu şehrin sokaklarının Sanadır martıların acı çığlıkları Vuruğunda sabaha ışıkları karanlıkların Dokun! Günlerin yırtıldığı gecelerde Güneşe vuran kırılmış bir gül yaprağı titrekliği sesim. Ay huzmeleriyle süzülüp yağacağım saçlarına Bir sokak kedisi titrekliğinde dolanacağım Ayaklarına Rüzgar olup çalacağım kapını Yağmur olup öpeceğim dudaklarından Tat! Üç kuruşluk nefesimde Çığlığı yankılanır duvarlarıma çarpıp gelen sükûnetimin Tutsağıyım yasak söylemlerin Kimsesiz bir papatya ezikliğinde soluyorum zamanı Yalanlara kundaklıyorum günlerimi Seni içtiğim sayfalardan Seni kusuyorum dizelere Bulansın tenime yokluğun, izi kalsın susuzluğunun Kokla! Gittin(mi)? Sen kokar gecem baştan sona Sana uzandığım uykularda Çokluğunun yokluğunda eriyorum İşgal atında depremlere alışkın bedenim Artçılar ıslık sesidir şimdi Dön! Yine beş duyunla sev beni… Canan Korkmaz |