DİLİME KIŞ DÜŞTÜ
Ölümü üfledi güneş karanlığın kucağına
silkeledi sırtından yıldızları öfkeli gece ay küskün sen ücra bir şehrin ıssızlığında ellerinle topladığın günahları kapatıyordun yüzüne yüreğinden köpüren dualar taşarken dilinden tek şahidi bendim yüreğindeki cehennemin Gizlice gelip diz kırdım yanı başına bir gözyaşı yuvarladım dualarının peşi sıra neden dedim neden sustun gri bir bulut geçti şehrin sokaklarından bıraktın kan çanağı bakışlarını bakışlarıma Kanlı gülüşler silkeleyip dudaklarından kahır akıtıyordun yüzünden ürkekçe hiç beni sevmedin ki diye fısıldadın yarım kaldı soluğum ekmeğime kan doğradın savruldum oradan oraya Hâlbuki hâlbuki ben kendimi kusmuş seni doldurmuştum içime alabildiğince sana söyleyecek ne çok sözlerim vardı oysa dilime kış düştü üşüdü gölgem kurumuş gazel gibi döküldü kelimelerim ellerimden aktı düşlerim bir kır çiçeğinin altında kaldım uzattım ellerimi son defa tuttun senin günahına birlikte boyandık dibine kadar söyle şimdi kitapsız söyle bu aşk hangi kitaba sığar |
Bol imgeli nefis bir şiirdi. Çok tebriklerimle...