Yokluğunun Sofasında
kanımca şaka gibi geçti sandım üzerimden bulutlar
bahar kokulu pencerenin dibinde düşünmek yeter bana içtiğim suyu ellerin sandım dokunduğum an serinlediğim göğsüme vuran sızıyı tutuyorum seni özlediğim zaman durgunlaşır göğün en kızarmış ucu ilk nazında gecenin bense ötelemesiz her anımla gecendeyim yokluğunun sofasında unutmak külden öte soğumak kirlenerek kendi iç yangınında ölmek ateşten beri közlenmek toprakta kömür gözlüm bak bana kaygılı yapraklar kadar içli savrulurken kederim zamana sana koştuğum yollar geliyor aklıma zamanın önüne geçtiğim... iki türlü halimi de seviyorum hep birden sadece seni düşündüğüm anı ve her şeyle birlikte daima apansız sadece seni düşündüğüm anı adın tozlanırsa tüm yankılarda bil ki ya ölüyorumdur ya ölmüşümdür bari ilk ve son kez bana benim için kendini çağır avunsun yokluğum kağan işçen |
ve her şeyle birlikte daima apansız sadece seni düşündüğüm anı"
Güzel dizelerdi... Anlatımı , duygu yüklü...
Yüreğinize sağlık..