yine
yine seni bekliyorum eski yapının hayatında
damarlarımın çeperinde yetişen gardenyalar kuruyor göğsümde çırpınıyor huysuzluğu huy edinmiş kalbim kör bir ceylan geziyor umutlarımın uçurumunda başımda dönüyor panikleyen güvercin. bağlıyorlar yüreğimi yılların iğiyle eğrilmiş sicimle sönmeyen ateş ağacının gövdesine çakıyorlar çıplak bedenimi keskin kelimelerle derimi yüzüyor gerçekler hece hece sökmeye çalışıyor seni benden gece karanlığı, ay vuruyor yıldızlar saplanıyor ciğerime. gel sen öldür beni! seni sevmenin günahını ben omuzlar sevabını sana veririm, katilim değil kurtarıcım olursun cehennem azabından. bil ki seni anlattıktan sonra gideceğim bu şehirden eğer peşime düşersen kırık kalp parçacıklarını izle istersen gelirken topla onları uzaklardaki sahilde ölü bir adamın göğsüne koyarsın belki kim bilir diriltirsin yine! korkuyorum sevdamın sarmaşığı çok korkuyorum! işte yine geldi hayalin yine sarıldım yine titriyorum! ö.n |
Askin, dallanip budaklanan bir bitkiye benzetilmesi bilincli bir benzetim.
Bahcemde koklenen sarmasiklari dusundum birden..Buyumek icin sanki yagmur duasindalar.Kurak topraga inat yol almaya devam ediyorlar ve ben sadece seyirciyim...
Begenimle !...