On İtaat
içimde ayrı bir iç var bütün içlerin dışında
senin dışında sandığın halbuki an be an içinde öyle bir simetri ki aramızdaki kan kana can cana tepeden tırnağa yalnızlıklayız büsbütün yan yana baş başa verdim saç tellerinle tek tek yana yakıla yanmayı iş bildim saçlarından umut ördüm düşe kalka sağır ormanlar eskittim kör sular içtim dilsiz kınına yalvaran bıçakların ucunda aşka aşkla sözsüz is dolu sobanın yanışıydı yüreğimin hasretle susuşu çıtırtısı ılıkça soluksuz dumanlı telaşı kuş uçuşu gül zamanın anlamlandıramadığı bir boyutta üşüyorum gül sesinin uzun sarı sıcağındaki sek yaza düşüyorum gitmem gidemem senden pelte şefkatinden mahrum kalmağa annesine yakın çocuklar gibi umarsızken uzağa en uzağa tedirgin çamurlu yolların ayaklarımda bıraktığı tek yorumdun sana ulaşamamanın kekre sızısında yanıtsız kalan tek sorumdun sıradan alelade çalakalem ölümlerimle haşır neşirken şiir yanağımdaki dudaklarında başladı yaşam korku keder sevinç sihir yağmur kaygılarıyla geçti ömrüm kar korkularıyla kan uykulu acımasız derin bir gecede gülüşüne tanık gidişinden tutuklu kağan işçen |