4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1534
Okunma
Urartu’da…
Ve bin yıldır dilsiz yaşayan suların kenarında duydum.
Eski mezar ağacının yaprakları arasında dolaşan
Öksüz bir çocuk duasıymış adın.
(Sığındım harflerine.
Kocaman dünyanın
Kocaman acıları varmış.)
Pencereleri hep sevdim ben.
Ve açılırken perdeleri…
O zamanlar senin adın
Daha çocuktu.
Bir gün yağmur yağarken camda
Kendi yüzümü gördüm.
(En çok yüzüme baktığında hatırlarsın kendi adını
Ve şöyle dersin:
“Harfler gerçek olur.
Adın kendisi yalan…”)
Bu yüzden adını hep
Korkarak söyledim ben.
Benim için son
Adının başladığı o ince sestir.
(Tek doğrudur senin adın.
Ve tek yalan.
Sen olsan hangisine inanırdın?)
Bir gün sarmaşık duvarlarının önünde yemin ettim.
Unutacağım.
Çünkü adını unutamadığı her şey
Terk ediyor insanı.
(Ve hiçbir ad
Harfleri kadar gerçek olmuyor.)