Kırık Notlar VI"E" için I. Yalnızlık kendini anlatmaya İçilmeyen sigaranın upuzun külü Diye başlar. Ufacık kuşların ağzı kadar yer tutmuş Bu gökyüzünde mutluluğum. Ama olsun Böyle tercüme eder hayat kendini Uzun romanların en küçük harfiyle En kısa anıyla büyülü kadınların Mesela acının bile adaletlisi diyerek Ve en merhametlisi varsayımların Mesela Tezer Özlü futboldan nefret eder Ama Ben onun için de ağladım bir kere Sarhoş Darmadağın maç sonralarında Beni bilmediğim bir yerden topladılar. Ve başka kadınlar için de ağladım çok. Ama O beni tanısaydı Benden de nefret ederdi. -Sizi hep o güzel fotoğrafta gördüm ben- II. Mesela böyle bir Şubat’ta bile güneş açıyorsa Biz ısınıyorsak yüzümüz ısınıyorsa Birbirimize utanmadan bakabiliyorsak Bütün onurumuzla. Mesela ölü bir serçeyi yerden kaldırıp insan Bütün özlediklerini aynı anda özlemeye çalışıyorsa Hangi sözcük öder bedelini Ağlayarak yazılmış paramparça şiirlerin Ki en eski yazıyla bile aşk -Seni seviyorum- III. Bu kötü dünyalara karşı tek savunması Anıları olan çocuk mu derdiniz Gözleriyle ilk mavisini görmüş bu dünyanın İlk ölümünü tanımış Daha hiç yaşanmamış aşkların İlk öpüşünde yapayalnız dudakları Korkarak dokunduğu suya Ve tene... Bundan kaç bin yıl önce yaşamış olmalı Bir kavmin en arkasında Topladığı ölü kuşları yaşatır diye Belki... İlk duasını etmiş bu dünyanın. IV. Ölüm en eski sözcük diye tuttu Avlu mermerini Soğuk... Sanki yıllardır tek bir çocuk dokunmamış Yüzünde gezdirdiği mezar çiçeğine. Öyle kırılgan bir şeydi O. -Mesela öldüğünü hayal ederken bile insan Geride kalan için üzülür ya...- V. Umut duvarları önünde bekledim Beykoz’un Bugün inandım bu gökyüzüne Bu güzel kokunun varlığına inandım Sudan para istemeyen lokantaların Hala tentelerinde kuş besleyen Bahar amcalarının... Bugün bir denizin niçin deniz olduğunu anladım ben. VI. İşte bunun için ben Yeniden yaratılmış bir dünyanın İlk yağmuru gibi Sahiplendim hayatı. kıyıdaki adam ocak 2012 istanbul |
Bu!!