Hayta Soytarı ve DelikanlıHayta Soytarı ve Delikanlı yaralanır dolu dizgin ıraklığın yangınlarım aydınlığa dönüşür sevmek isterim teninin ıslaklığına yatırdığım karanfilleri nefesimizde o güzelim arzulu kuş çığlıkları yepyeni iklimler doğar şehvetimizden uçsuz bucaksızdır döşeğimiz ve özgürlüktür tek çocuğumuzun adı... bir kezcik olsun şımart ellerinle ellerimi seni gökkuşağımda gezdireyim dudağının tuzuna karışsın gözyaşlarım ikimiz tek şarkılı bir deniz olalım gökyüzü olsun mutluluk resmimiz bizi kimse ayırt edemesin birbirimizden deniz ve gökyüzü olsun evimizin adı... ağrılı bir teni vardı kaldırımların yürünmekte hırçın gölgenin kokusu bile yoktu şefkat yoksunu çocuklar sokaklara küs solıuğu seni unutmadan yola bitişik balkonlarda alıyorum bu sevdayı kimseye anlatamam ama kokacak umudu ben ölünce sokaklarda... hayta soytarı ve delikanlı suçu sende sabit kaygısız fütürsuzca aç kalarak terk edilmiş parklarda samanyolunu saymakla bitirmiş masalsızlıktan bukağı zengini uykularımdasın dizginsiz yedi katlı sarı bir pusla örten sonumu... saygılı bir cevabım olacak tutuşmuşluğuma kan kızıl kıyamet çünkü saç tellerin kibrit dokunaksız kaba ellerimde... Kağan İşçen |