Huzur Evinde Bir İhtiyar
Oturup pencere kenarında
Yıldızları izlemekten başka Hiç bir işe yaramıyorum. Belleğim zaman zaman yiter, Ve o vakitler hüznüm iç çeker. Annemi hatırlıyorum Eli kınalı kadını. Bulutların üzerine oturmuş Yagmurla bir iner pencereme, Rengi solmuş,bakışları yorgun Alnında babamın izlerini taşır. Bu kadar ihtiyarın arasında Nasıl mutlu olabilir insan? Burası tamamen yaşarken ölen Ak sakallı,bastonlu adamların Rüzgarda titreyen bedenleriyle dolu. Ve şimdi yazıyorum sizlere: Yoksul olmaktan başka çağresi olmayan Eski türkülere kulak verecek kadar diri olan, Bu ezgilerde yeniden doğan Sanki çiçekleri büyütüyormuş gibi Yarının gücünü, taşımaya hazır olanlar Yinede inatla tutun elinden yaşamın. Ben ihtiyar adam Hergün sabah kahvesi elinde Seyiren gözlerin bakışıyla Dışarda boy verecek umudun O güzel resmini arayanım.. Huzur evinde bir bunağım Evlatsız,yarsız olanlardan. Sizler beni okurken Sizler umuda yol alırken Bulutlardan el sallayanım.. |
Saygılarımla