Uzaklığınla Sımsıkı
Uzaklığınla Sımsıkı
her şeyi bırak bir kez olsun yüzüme bak seyreyle kıyamet öykülerimin sensizliğini son kozunu oynayan akşam üzerinin sarhoşluğudur her aşk ve ölüm panayırları kurulur her dem her haziran sen günceme menzilsiz yoldayım heybemde gözlerin yok testimde sensizliğimin cehennem üşümüşlüğü göremezsin özlü bir elvedadır son kozum gidişlerine aylardan nedense hep haziran haziransa nedense hep sen sense hep ben bense hep aşk aşksa … karmaşanın ortasında geldim kendime uzaklığınla sımsıkı giderken haber etmeyeceğim kimseye incinmesin o acı aldanma yaz çocukluk ayıdır alnını taş gibi bir yastığa yaslayan yaz yalnızlığının en güzel en eski bahçesidir bahara asla kanma... kaskatı bir ihanetti güneş ışığında saçlarını okşayamamak günlerden bir gün söylencelerini toptan reddeder gibi ve ağlamak karanlığın düğününde çil çil yıldızlar dökerek pişman gözlerimden mecburi doğal ve içten konfetiler gibi karanlığın gölgelerle dansına sanki bütün yalnızlıklar geceyle nikahlı bu sefer ölüm doğacak ben öleceğim... Kağan İşçen |
aylardan nedense hep haziran
haziransa nedense hep sen
sense hep ben
bense hep aşk
aşksa … "
Aşksa, hüzzam...kıyamet öykülerinde
Kutladım, saygımla.