ZARURİ TAMZARAşemsiyesi akıtmış gecenin yine makyajıyla uyumuş belli maisi çalınmış tennure giyinmiş papatyalar gibi deniz yağmurun bile suyu çıkmış! ıslatmıyor eskisi gibi yoklamada balık sırtı yüzerek tımar ediyor yüzümün çizgilerini aurası renk vermiyor suskun tennur susmuş indigo çabalar çoktan batmış çakrası adapte sancısı bunlar yine yalancı feyklere efeleniyorlar!.. biliyorlar kaç zamandır kandırmaca basıyor artezyen acabasız bilmece kati gidişlerin soru kiplerinin müridi tek gidişli yollardaki tali lastik izleri sadede açılmış paraşüt! filika gemiyi kurtarmaz ki; güruha düşen kaçıncı serab_ı cemredir kafiye inadı olsa keyfiyeti yitik sabahlara meskun mahal serinlik eski ahlara... pusula takılınca başlar yangın ezbere yazılınca adı adımlarına ötenazi istemli zaruri tamzara öyle ya marazi bereler bıraktığınca yâr’dır o yara!.. sobelenmişse bir kere gözlerin düşmüşsen bir kere o yardan değmişse enfiyene efsun mahiyeti hissi dumura uğramaz artık orman ninnileri büyür Sahra uykularda bir ağız tadı bırakır tüm baharlar araya naftalin yutmuş güzler karışsa da ölünür mü kolayca merhem yaşıyorsa hâlâ!.. ToprağınSesi . |
Niye mi?
Çünkü şiirde kullanmaya cesaret edemeyeceğimiz sözcükleri öyle güzel kullanıyorsun ki, bu konuda çok rahatsın ve artık tarzın oldu bence. Özellikle de ilk bentte kullandığın bu sözcüklerle dikkatimi çekti.
"yağmurun bile suyu çıkmış!
ıslatmıyor eskisi gibi" ve bu mısralar şahane idi...
Çok güzeldi sevgili Serhat, tüm içtenliğimle / kutlarım
Nebiha Muradî tarafından 5/12/2011 11:05:25 PM zamanında düzenlenmiştir.