yağmurdan adam yapılmıyor
sanki taş yerine başıma çaldı bıçağı İbrahim
cansızken öldüm ben. şimdi herkes Musa’nın Asası’yla doldururken kasasını yine ölüyorum ölüyken. yoksa beni de sen mi doğurdun ya Meryem! döşek denilen çarmıhta parmaklarım mıh gibi kanayan avuçlarımla ölüyorum her gece. insan yüzlerinde tek sözün kalmamış silinmiş gözlerdeki ayetler her şey yalana dönmüş her şey sahte; beş dakikada beş vakit midir iman bu muydu senin tebliğin ya Muhammed! yoksa yine ölmüş müydüm Bedir Savaşı’nda! ayazlar dindiriyordu bendeki ateşi düşen karlara tutunarak yaşıyordum kimsesizce gizlice kardan adam yaparak dağlarda avunuyordum adam diye, kar da kalmadı bu şehirde adam da! tekrar ölmek bir şey değil; ama dört omuza yük olmaktan korkuyorum ben, isterim ki ne mezarımı kazan kazma kızsın bana ne de iki kırık küreğin alacağı kalsın, ak kefene sarılmasam da olur minneti acı verir bana koynunda yatacağım toprağın. bahar geldi yağmurdan adam yapılmıyor ki!.. |
yine ölüyorum ölüyken.
yoksa
beni de sen mi doğurdun ya Meryem!
döşek denilen çarmıhta
parmaklarım mıh gibi
kanayan avuçlarımla ölüyorum her gece.
Muhteşem ötesi gerçekten şiir gibi şiirdi...
Yüreğinize sağlık Ömer bey...