Beş Çayı
yarım topuklar sızar bazen gecenin yorganına
o düş feneri mai su pınarları yalaz sancılar gibi sarılır topuğundan bombalar üşengeç yalanları tutar saçlarından kaçma! nihayetsiz bulvarlardaki, maiyetsiz kırmızı çizgiler sildirir! devrilir binalar tedhişe uçar kuşların nidaları sığdırıp cigaranın dumanına alel acele bir sorgu daha ve boğup camdan aşağıya... sorma sorma çöp karıştıran çocuklar sokulurken uykuna... ters güller şemsiyedir elinde her şeye razı bir gün daha ve doyurmaz açlık bastırır asgari müşterek temaşa ne kokusu benzer ne ellerinin dokusuna kaba yorgan dokunuşları bakma görme kaybol işte nihale gibi ne düşerse sus payına... ama ölme! lazımsın daha... terkib_i bent doldurur yaslı solgun karanfiller saat başı alır götürür gong emredin! paslı ve dolgun raptiyeler evet evet, bugün bu damardan! sürülür yüzüne kaynamış zerdeçal , ballı süt ada çayı aklın bulanmış oysa ki; kim vurmuş kim tutmuş kuyruğundan uçurtmayı muhtemel talihsiz bir takvim günüdür salar yine inceden inceden içine façayı ani bulutlar kaplar gökyüzünü ve tutamaz göz yükünü! en iyisi işte bu beş çayı!.. ToprağınSesi . |
çok güzeldi yine..
sevgilerimle..