elimi uzatsam denizi tutar gün fısıltılarında dip öyküler kanatsız birer gömü dalgalarıysa sırtıma çarpan eski düş ğöğsümde mor rengi ölümler haziran uzatması denizin aya yükselen yapraklarında yığınca yalnızlık yığınca el topraktan kopanların demir iskeleti anlamsız iplerin sabah gerilmesinde elimi uzatsam denizi yalar gün ki güneşin yüzü ğöğün gürültüsünde yağmurbulutu
sarı tohumların benzinde gülen zaman yangın bir yaylımın dili döner bağrına ateş değen toz dumanlarıyla meydanda saatleri öpen av sessizliğin salıntı merdivenlerinde ayaklar uzayan şarkısına çocukları da mühürler yaralanır ayna herkeslerin ağzında her çığlık ölüm kırıntısı yas anlatma bana annemin karanlık soluğunu parmakları tutan tesbihi günah zamanlarına umudu doyuran esintinin deliliğinde rahatı kaçar kuşların da saadet bileniyor uyuyup uyanan yanık ezgilerde anlatma beni bana bağlayan ağaçsız gölgeleri
esmer masalın kabuğunda seçik parlayan kalabalıklar ve hiçbir dalgınlığa sığmaz teknelerde zaman duasız kentin mırıldanmalarında duvarlar hıçkıran bir kadının sisli ekmeğinde ağaran adam
dahası mahzun resimlerde siyah ceket anlatma bana kıpırdamıyor iklim yeşil saksıda ölüm
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yeşil saksıda ölüm şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
yeşil saksıda ölüm şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
esmer masalın kabuğunda seçik parlayan kalabalıklar ve hiçbir dalgınlığa sığmaz teknelerde zaman duasız kentin mırıldanmalarında duvarlar hıçkıran bir kadının sisli ekmeğinde ağaran adam
Anlatma bana Kıpırdamıyor iklim.' Ölüm sessizliğinin en sade,en görkemli tasvirlerinden biri olsa gerek.Ve ardı sıra palazlanan 'yeşil saksıda ölüm' ibaresi..Toprak bana hep haki yeşilini anımsatır,toprak kokusu dendiğinde niyeyse bir çiçek kokusundan bozma misk kokusunu bir de ölümün sessiz,ağır aksak ama mutlaka tam teferruatlı solosunu anımsarım.Hiç ölüm görmeden bir matemi ezber geçebilir mi insan,geçtim... Sanki her anım,her yanım,her adımım bir ölümlünün matemine sarkıyor,her sızım bir ölü yakınının sızısıyla eşdeğer,yarışa tutuşuyor.Rüzgarın sırtına binmiş,çehrelere sessizliği vuran toprak tortuları,alabildiğine yeşil,alabildiğine esrik.Bir sınırda,bir çemberin ortasında tutuşursun ölümle ladese.Sınırında düşersin doğduğun otağın öbeğine.
Topraktan filiz veren bir beden ,sınırlayan çemberi saksı ve parkası;haki yeşili...Ben bu ölüm tasvirini ömrümce unutmayacağım,eminim. Tesekkür ederim,enfesti.
yaratıcı İmgeleriyle güzel şiirdi
Tebrikle
Sevgiyle kalın