RAPUNZEL SAÇLARINI ÖRERSEsiz bayım; hep beni gül dalında diken sandınız o yüzden ellerinizin ırağında sevdiniz gölgeli güneşlerde kuruttunuz ıslak tenimi kanayan gözlerimi ise fecrin uzağına karanlığınız mı aydınlık, aydınlığınız mı karanlık hiç bilemedim kelime kıvrımlarınızın ustalığında vururdunuz hecelerimi dilimi ısırırken düşüncelerim, dudağımda paslı kelepçeler ketum geceler gibiydi durgunluğunuz mehtapsız gecelerde küskün göller gibi ahraz ve ıssız ah bayım!... hiç inancınız yoktu aşka kurak mecralarımı ıslatan bir damla yaşınızda Asya çöllerinin tuzunu basardınız yaralarıma dökülen kabuklarımı Kızıldeniz’e… bense her erguvan kokulu sabahı siz sanırdım güneşin gözlerinin alazını da her gece Rapunzel’in saçları gibi uzatırdım hayallerimi kucağınıza siz bayım, hiç gelmezdiniz! bense her dolunay boğulurdum suskunluğunuzda .... yine de ben uzağınızda sizi ölürcesine... ayşe uçar 25 / 04 / 2011 |
saygımla:)