söz dilin sanatıysa kelimelerin fabrikası da zihin
toplanmış hepsi dilimin ucuna ünlü ünsüz
uyumlu uyumsuz

fikirlerimiz kısır kör kısraksa sıkılırız belki de konuşmaktan
susuz çalılıklar otlar gibi dikiliriz
yok sevdaların kumlu
sahralarına

şu gözlerin içindeki alımlı cilveli yuvarlaklarına bakın
nasıl bir çeşitliliktir hepsi ayrı bir rengin ipek ibrişimi
hepsi ayrı bir bedenin ömür g-ören tuğrası
bazen gün gibi b-akar çehremizden
bazense bulanık nehirler gibi

kimi zaman sıkılırız bu bakışlardan
kimiyse vurur can damarımızdan gözler
arzulu işveli nazlı

sadece dil mi konuşur
gözlerin öyle bir aura dinamiği vardır ki
çılgın çağlayanlar gibi destursuz akar nurani imbiğinden
geceyi gündüzü birbirine katan karşısındakini efsunlu düşlere salan
bazen de kırık bir sazın telinde tutuklu kalan gözyaşları gibi
yağmur olsa dile gelecek
bulut olsa rüzgârlarla
savrulacak

almak vermek işi bir dengeyse
duygu tezgahlarının ebru desenli dokumalarından bir incidir kelimeler
kültür birikimleriyse bazen olur sırtımızın kambur çilesi
ne kadar ses söz üretse de insan
yetersizdir kimi
zaman

taşlarla çevrili bir kuyu gibi derin ama anlam bakımından
sığ nehirler gibi

duyacağınız kadar seslenip haykıracağım sizlere
sırtımdaki dikenler birbirine kenetlenip geçerken
kanayan dilim kadar ağlayacağım
sessiz sözsüz kaynaklarınıza

birbirimiz çehresinden anlamsız gölgeler gibi uğrayıp geçerken
rüzgârların ılık meltemini dudağımızdan savuran kelimelere
anlam yükleyerek mana denizlerinden yüzerek
akıp gidelim hayatın içine

zamanla sabahlara umman üreten bir ağacın kırık dalları olur savrulur gideriz
parmak izlerimizi sonsuzluğa basarak



............







ayşe uçar
3011202403:54