Saklı Sevdalar Yamacında
Saklı Sevdalar Yamacında
saklı sevdalar yamacından inmez kır soyluluğunda özlem dağlarımın hüzün dağarcığımda adı sanı bilinmez terk edilmiş unutulmuş korkak bir kasaba o küstah renkli gözbebeklerin bana sayrılı tan ağarırsa kader ağlarını bana örerdi hiçbir yerde rastlaşmadığımız üzerineydi sanki bütün senaryo bulutların bir daha geri gelmemek üzere bırakmasıydı çocukluğumuzu ben bir öleceğimi bilmezdim seni her karşımda bulduğumda inan her nefes alışımda ölümü ti’ye alışım bundan bundan kardeş olduğum yuvasız kırlangıçlar kanat çırptığında göz çukurlarımda bundan kardeş olduğum başlığı hırpalanmış bu ölüm kalım oyununda aklıma vicdan yarası gibi düşsen aç kurtlar deşer ya hatıralarımızın eksik kalmışlığını eksiklik duygusuyla tamamlanır her ölüm ve aşktır her yarım kalan geriye dönüş yok tüm yollar kapalı neylersin dert bir girer bir daha çıkmaz bulutların gitmesine bir cevabımız olmalıydı susmak yerine eksik olmak gibi her yağmurun ilk telaşından yarım kalmak gibi umarsız çocukluğun pencereden bakışında ölümün hesapsızca harcanması gibi şair şunu demek de istedi hüzünlü mü değil mi kendi de anlamadı evlerin dumanına özenerek ağlarken kitaplarından biriktirdiği her öykü: “ölümü bu kadar kolay harcarsan eğer hiçbir aşk ciddiye almaz seni” Kağan İşçen |
yazan o güzel yüreğinizi kutluyorum....
sevgı ve saygılarımla...