TANRIYA GİDERKEN
Böyle nereye gidiyoruz ayağımızdaki prangalarla?
-Yolumuz uzun yarına ölüm kuyusuna varmalıyız.. Neden? Dirilecek mi insanlar yeniden? Onların yanına mı sürecekler bizleri? -Bugün sofrasına konuk olacak azrailin, tanrı Neden ölmüşlerden hizmetçi tutsunlar ki? Tanrının şerefine gebertecekler bizleri.. Ama tanrının ölümüze ihtiyacı olamaz ki, Onun ülkesinde en büyük kapılarda binlercesi, Cenneti süsleyenler,cehennemde bekleyenler.. -Çünkü tanrı gelecek onun masasına Kutsal yaratıcısını karşılamaya çıktı azrail Yanında ilahi söyleyen küçük çocuklar var.. Bizim gibi mahkumların orda işi ne, yakışırmı ince bileklerimizle,süslemek konağını? Neden en önde yürüyen sadece kadınlar? Atlılar var ellerinde gümüşden kalkanları, Kılıçlarının sivri ucunda,heran sureti değişen Küçük,büyük kafalı insanlar.. -Tanrı istiyorsa olacak Kader denilen şeyi hiç duymadınmı? Bu sadece onun küçük oyunları. İlahi söyleyen çocuklar kim peki? Neden onlara ilahiler söyletiliyor? -Çünkü tanrı sevmiyor sade karşılamaları O en çok diz çökenler ve ilahi söyleyenleri sever.. Bu kargaşa yaratmaz mı? peki diğer çocuklar? (üvey evlat gibi atılamaz bir köşeye) Neden gri duman tütüyor orada Neden korkmaya başlıyor kadınlarımız? -Çünkü geldik azrailin kapısına Ve şu gördüğün tüm günahkarlara göre, Burası bir ceza eviymiş artık. Ama biz onlara hizmet etmeye gelmedik mi? Karanlıkdan korkarım ben,hücre yüzü soğukdur. -Sus,gelenleri görmüyormusun, işte tanrı! Kalk ayaga yıkılma kalk! Selam durmalısın ona! Dur ölemezsin! .... ..... .... Kalk ayağa.... Öl-me .... Tanrı yaklaştı yıkılanın yanına ’’Ne oldu buna? Neden kalkmıyor ayağa!!’’ -Görmüyormusunuz Kimin bilekleri kalemden incedir? Kimin yüzü böylesine sararmış tır? Ancak açların Açlıktan ölenlerin.... |