İstanbul'da Bir Gece...Kış dallarında filizlenen bahar, Ruhum hasta,şimdi İstanbul�da yatar! Adım adım isimsiz sokaklarda dolaşıyorum. Yastıksız gecelerime küsüp, Sıcak bir memeye dayar gibi başımı, Karşımda uyuyan denizi seyrediyorum. Her nefesime doluşuyor gece,hece hece, Aşiftelerin çığlıklarında hayat bir bilmece. Petrol istasyonlarından benzin kokuyor, Yeşil bir isyan göklere çekilmiş yıldızlar arasında. Ben korkuyorum yaşamaktan, Yaşarken özlediklerimi hatırlamaktan. Hangi yana çevirsem başımı, Gecenin afili bir isyanı başkaldırıyor hane hane. Kimse duymuyor şimdi sesimi, Tahayyül gözbebeklerinde sevgilimin, Ses,soluk,hissetmek ve gözlerden akacak, Birkaç rahmet yağmuru. İstanbul�da bir gece,bugün ki gibi dün gece, Ürperiyor dudaklarım çatlamış yakasında. Ellerim dualarından kaçarken yanmış, Göğsüme saplanıyor acı pembe pembe. Doğrultmak isterken nefesim kesiliyor, Son paketini kesmişler artık bu şehrin. Yosun kokusu klorlaşmış nefesimde. Her yanda sessizliğin ulvi çığlıkları. Dost dediklerim hatıralarıma yaslanıp, Akustik bir bestenin tırmalayıcı sesinde. Deniz kesik başların tanrıçası hükmünde, Çocukluğumun sesi sirenler arasında, Gece çoktan resmini çekmiş bu çirkin resmin, Altında yatan onlarca izi derin sevgilerin. Şımartılmış buharı kaynatıyor demliğimi, Her yanda yine aynı hüzün ve aynı dert. Kimliksiz failler doluşmuş tavan aralarıma, Bu gece aklıma gelmedi bunları yazmak. Tuzlu bir balığı korkmadan dişler gibi, Sevdiklerinden hep uzakta yaşamak! Tali bir yolun başlangıcı şimdi dudaklarım. Titriyor,yanıyor ve kanıyor hece hece. Yastıklara küs gecelerimde üşür iken, Ateşi de yok aslında soluğu kesik seslerin. Başımı dayadığım soğuk bir duvar, Sandalyede kıvranıyor belim yarını için. Pür neşe olan anlarını silerken gece gece. Hadıma uğramış zevklerin dünyasından, Çekiyorum nefesimi yüksek karbonlarda. Sakızı olmuş aşkların yalancı mevsimi, Önümüzde istemesek de gelecek olan bahar. Yılanı sarmalayan zehri gibi pelesengi düş; Mermisinden 24 saat her gün dünden taşar. İstanbul�da bir gece,tavan arası yıldızlarım. Merak ediyor içim,dışım;her bir yanım. Ne yapıyor acaba benim yavru ceylanım? Uyumakta olduğunu bilen zihnime inat, Üşümesin diye ceketimi omuzlarına koydum. Secdeye kapandı �Ah� dedirtecek bir hayal, İstanbul�da gece, dumanında bir şarkı, �Tahayyül� olmuş evimin sevda çöllerinde. Acı birkaç siren sesi yaklaşıp ıraklaşmakta, Deniz,ciğerlerime sessiz sessiz doluşmakta, Boşaltmak istemiyorum bu şehri bir daha. Zakkum acısı doluverirken serbest hayatlarımıza, Soğuk bir şerbet misali kış artık geride. Taksimi makber olan son fasıla girmişken, Kaşınan sakallarımda bir şair yarası. Pare para her canda rikkat dolu gece de, Ana mıdır diye merak ederim şimdi sessizce? İstanbul mudur beni ağlatan,sevgi midir ,aşk mıdır, Yoksa İstanbul�u saklayan hayatlar mıdır yüzyıllarca? ’ |
:) Sevgiler Sayın Yazarım.