Ezanların okunduğu bir şehirde...Baharları kış olan mevsimleri sevdim seninle. Ne kadar uzunda olsa cümlelerim, Kısa kısa, Ve sadece, Seni sevdim. Ben başka bir hayale dalarken,sen başka bir hayaldeyken, İki çıplak yaranın birbirine değdiği an gibi, Acıyla, Zevk aldım severken. Çoğu zaman kıpırdatmadım yaşları yerinden, Öyle de böylesi güzel oluyor diye. Hani seni görmeyi çok isterken, Yeniden,severken. İmitasyon perilerimi saldığım düş mısralarının ellerinde, Islak çamaşırları serip de kanepeme, Zaten üşürken gece gece, Bir kat daha üşürken yine, Mısraların deştiği yüreğime baktım, Seni beklerken. Anladım, Çoğu zaman tek kişilik sevmeyi istediğimden belki de, Tek kişilik uzattım biletimi ellerine. Oysa nereden bilebilirdi ki yüreğim, Böyle sevemezdi seni, Seni özlerken. Silik bir imza gibi şimdi okurken yazdıklarımı, Sadece sana olduğunu bildiğimden, Mutluyum yeni güne gebe olan geceye. Nefesimi bile daha farklı aldırtan, O sevginle, Seni yazarken. Sonrasının kazası olmadığı mazi denilen sensizlikte, Ne kadar çok istemişim ki seni bilmeden, Seni göndermişti Rabbim işte bir gece. Şimdi o gece değil de; Bu gece bende olan sendekini görünce, Korkup sözlerden,olup bir bilmece, Gözlerine bakamasam da şimdi, Seni anlatırken. Sekiz ünlümü çetrefilli sirkimde soymadan sayfalarıma, Sorup durup,sonra tekrar sorup ve durup o mısrada, Hiçbir pişmanlığı kabul etmeyenin şarap lekesinde, Leğeninde tüketirken omoyu sürte sürte, Bir Kızılderili türküsünde Kazasının olmayacağını bildiğim halde, Soyunup fazlaca kelimelerimden, Seni severken. İki günlük kelebek aşkıyla yeniden; Ezanların okunduğu şehirlerdeyim! |
Sadece sana olduğunu bildiğimden,
Mutluyum yeni güne gebe olan geceye.
Nefesimi bile daha farklı aldırtan,
O sevginle,
Seni yazarken.
Kutlarımyüregini dost kalem,saygılarımla...