Sana Baktığım Balkonun Manzarası
Sana Baktığım Balkonun Manzarası
sakın kendini ince ipek gibi dokunmuş yalanlarımdan riya:oluk oluk ve soğuk bir suda boğulmanın fotoğrafı akşam tutarsızlıklarında bir kaldırımın ter edilmişliği sensizliğimi tüm kangren yalnızlıklarımın üstünde taşıyorum... tatlı bir ikindi taşar ya gözlerimden henüz uykularım kaçmamış olur sensizlikten yadigar ölümler tuzağına ve kalbim seni düşlerde bile görünce saklar kan tortularını incinmeden sabahın başlangıcıyla aklıma ilk düştüğün anın resmi parmaklarının ucuyla bana sunduğun... sonsuzluk sana baktığım balkonun manzarasıdır orda ne mevsimler ne günün meşhur saatleri sadece her şeyi bırakacağım an ve gözlerimde kalacağın anın son noktası hayal perdeleri çekilecek gökyüzüne saçlarından sensizlikten başka her şeyi unutmuş olacağım... kuşlar hırslanınca yağmurun dizginsizliğine sana sadece seni gören bakışlarımı anımsatacağım beni anladığını sanacaksın sıcak bir yaz günü sanacaksın oysa ayaklarımın çamuruyla kirlettiğim bütün içerilerdeki yalnızlığımın sebebisin gözyaşlarım küflü bana yeni acılar yaşat seni sevmek seni özlemektir beyaz tüllü bir ağustos pazarı ve bir meltem ıssızlığındaki en yumuşak açık mavi... aramıza zamandan çok mümkünleri yitirilmiş düşler girecek boğazımdaki düğümler açılmayacak şoseli kaygılarımda bile sen gitmeyi öğrenmeden unuttun ben unutmayı öğrenmeden kaldım yaprakları yaş bir ağaca sarılmak kadar ürkütücü bir kimsesizlikte sessizlikte ilkokul pikniklerine hasret şaşkın zamansızlıklar kadar acılı ve dudaklarımdan hayat çekildiği an üzüleceğim ismine ah o eksik kalacak alfabesi evrenin hüzünle anılacak o müthiş azgın eksiklik yaralı harflerle gireceğim altına yorganımın seni sayıklamayacağım uykularım artık hiç kesilmeyecek... Kağan İşçen |
orda ne mevsimler ne günün meşhur saatleri
sadece her şeyi bırakacağım an
ve gözlerimde kalacağın anın son noktası
hayal perdeleri çekilecek gökyüzüne saçlarından
sensizlikten başka her şeyi unutmuş olacağım
Farklı dizelerini kutlarım dost kalem.
Saygılarımla...