HANGİ ŞIK?
Önümde altı şık vardı.
Ben beşini eledim, birini seçtim. Sonra, elediklerimden biri içimde kaldı. Hala duruyor. Dokundukça sızlıyor. Kanıyor... Kanıyor... Ve bardağımı dolduruyor. Kana kana içiyorum sonra. Elimde iki şık vardı. Ben birincisini seçtim. Sonra ikincisi, birincisini elimden aldı. Ben, denizin ortasında ki ada misali çakılıp kaldım. Şimdi ne gelen var, ne giden. Yalnızım. Ve yalnız başıma, koca bir deniz tarafından yutulmayı bekliyorum. Kara kış kapıda. Rüzgar selamını verdi. Yağmur hapisten çıkmak istiyor. Özgürlüğün kapısını aralıyor fırtınalar. Depremler kırmızı ışığı bekliyor. Bense çıkmaz bir sokaktayım. Şimdi tek bir şık kaldı. O da elediklerimin benden aldığı intikamın şıklığı... |