Okuduğunuz şiir 25.2.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
İzle Bu Şiiri
kapağını açtığımda boşalır biriktirdiklerim…
nefes almadan bitirilmeyi işsiz kalıp koynuma üşüşen sıkıntılardan öğrendim "acıya bağımlıysanız şu numarayı arayınız" bu hat henüz açılmadığından hâlâ başvurur kovamadıklarım…
bir yutku ferah geçmeyince doldurulan boğazımdan evirip çevirsem de duyguları boşuna… .. .
doğum sancısı ekşitmiş annemin yüzünü sorsalar; gülerken göremedim. ağlamaklı hâllerim anneden lâkin iyi rolden hüküm giyinmişliğim var… dışarıda hayat var derler derler de hangi rüyanın kahramanı kurtarır müebbet yemiş masum kurbanları ki suçu kesinleştirenler kayıp… .. .
tam da şu an dramanın ortasında ipiltili sevinçlerimi aramalıyım geçmişimde diyorum birden iniltili sesler tırmanmaya başlıyor kulağıma geleceğimden… ah benim geçirdiklerim teğerlenmiş neşemi bir hamlede sökebiliyorsunuz aklımdan… .. .
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İzle Bu Şiiri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İzle Bu Şiiri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Tonlarca ağırlığıyla üzerime biriken şiir İki parantez arasında sıkışmış cümlelerden dışarı atılmak zorunda Neresinden bakarsan bak bunu yıllara bölersem Tırnak içine alınması lazım hüzünlerin Telvesi içinde yosun tutmuş fincan gibidir gözlerim...
Şiir ödüllendirilmiş, ya içindekiler, ya yaşanıp izi kalanlar ve yaşanamayıp düşlerden dizelere yansıyanlar. ben bunları beğendim. kendimden bulduklarımı yani..
Bir şiirin güne düşmesinin en güzel yönü; g/özünüzden kaçmış bir kalemi görme, okuma şansını yaratıyor olması... İlk kez okuyorum yüreğinizden kaleminize düşenleri...
Giriş en az final kadar güzel, lezzetli. Özeti, toplamı olurcasına 'Şiir'in.
'kapağını açtığımda boşalır biriktirdiklerim…" Söylenmek istenenler erteleniyor. Bak hayat! İnsanlar, yaşanmış/yaşanmamışlıklarım, anılarım görüp/duyduklarım, anlayıp/anlayamadıklarım hepsi herşey herkes sus pus. Belki birazdan dokunursa biri ya da minik bir damla taşırıp çığlık kopacak.. Birileri var gücüyle bağıracak. Araf'a benzeyecek etraf; arada kalmışlar bugüne kadar susanlar, susan ben seslerini çıkarmaya, duyurmaya çalışacaklar. Hatta yetmeyecek bağıracaklar tüm gücüyle. Sessizliği delecek çığlığı. Susuyorum... Hepsi birer birer birikiyor, biriktiriyorum içimde/yüreğimde us'umda...
Devam ediyoruz izliyoruz bu 'Şiir'i. Madem izle denmiş:)) "nefes almadan bitirilmeyi işsiz kalıp koynuma üşüşen sıkıntılardan öğrendim "acıya bağımlıysanız şu numarayı arayınız" bu hat henüz açılmadığından hâlâ başvurur kovamadıklarım…
Elbet her şiiri, neden niye hangi duygu/düşüncelerle yazdığını en iyi şair bilir. Ama madem 'Şiir' yazanın elinden çıkıp okuyucuya sunulmuş, darılıp kırılmayacağınız ümidi ile bu kıt'anın g/özüme fazlalık geldiğini hatta olmasa da olurmuş, daha hoş olurmuş diye düşündüğümü de demeden geçemeyeceğim...
"doğum sancısı ekşitmiş annemin yüzünü sorsalar; gülerken göremedim. ağlamaklı hallerim anneden lâkin iyi rolden hüküm giyinmişliğim var…" Ağlamak... İnsan en çok çaresizken ağlar. Elinden hiçbirşey gelmiyorsa, kendini çaresiz hissediyorsa, birilerine yakaramıyorsan bile, anlatmaktan yorulduysan, bazen kendi haline acıyorsan, yüreğin acı çekiyorsa, daha kötüsü olamaz olmamalıydı tüm bunlar diyorsan, düşüncelerinden uyuyamıyorsan, bazen iyi olmanın bedeli kaderi bu diyorsan ağlamak en rahatlatıcı şeydir bazen..
Devam ediyoruz izlemeye... Der ki 'Şir' 'Yürek'; ey hayat ey sonsuzluk içinde bir gölgelik bir konaklama yeri ya da durak olan yaşamak; Ne çok şey geçip gidiyor ömür denilenden. Dışarda var olmaya var da hayat; Elde kalan bazen pişmanlıklar bazen hüzünler bazense keşkeler... Tüm geçirdiklerim, tanık olduklarım film şeridi gibi beynimde kare kare... Unutmak istedikçe hatırladıklarım, hatırlamayı isteyip unuttuklarım, unuttuklarımı sandıklarım.. Arayışların sessizliğinde, içinde kaybolunan girdap misali yüreğim... Ahh.. meğer anlatıldığı gibi değil herkesin anladığı kadarmış aslında hayat. Şu aralar sadece yaşamak zorunda olduğum bir zaman dilimindeyim. Tercih hakkı olmadan bana verilen rolün oynanmasını isteyecek kadar adaletsizlik sen be hayat!
Zaman zaman kopukluk var, olmasa da olurmuş şu satır hissini yaratıyor gibi olsa da bazı dizeler; bütünü itibariyle güzeldi. Beğeniyle okudum. Yakışmış yerine. Kutlarım güne düşen 'Şiir'inizi yazan/okutan kaleminizi/yüreğinizi Şair.
Saygımla...
sera. tarafından 2/26/2011 12:06:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
Şiir elbette kalemden çıktığı andan itibaren okuyanıyla beraberdir birlikteliklerde ise kırılmak ve darılmak kalemden çıkmamıştır:)
İzle Bu Şiiri demiş yazarı bunu derken kendince ya belgesel izletiyor ya dizi film ya korku filmi hatta çizgi film... hastalanmış sözlerin iyileşmesini istemiş olabilir.... kareler, üçgenler ve bölmeden yaşayabilmeyi belki...Yönetmen başarısız mı elbette seyredenin takdiridir ve kendince başarılıdır istediğini başarmıştır kopuk satırlarla bütünleşen satırları izletebilmiştir...Ne mutlu.
Okuyanın takdiri ve gözü önemlidir şiirde hemde çok o yüzden kırılmak asla yok...Ebru bu bağlamda çok teşekkür ediyor okuyan gözlere... Yazıldı ve anlam buldu başka gözlerde...
Son olarak teğerlenmiş dedim yine şiirin başlığına getiriyor bu kelime -izle- oyuncu bu haliyle diline yerleştirmiş kelimeyi annesinden öğrendiği haliyle.
şiirin ilk girişindeki iki mırsa ve arkasındaki bölümü okuduğumda şiire geldiğimden neredeyse pişman olucaktım derken arkasından çok güzel mısralar gelmeye başladı ve şiirin güzelliğide buralarda yatıyor ben olsam o ilk bölümü silerim şiirden şiirdeki gölgeyi kaldırırım seçki kurulunu şiiri incelediği için tebrik ederim şiiri veşairinide tebrik ederimşiir ilk bölüm hariç yerine fazlasıyla yakışıyor kimsenin favori yapmamasına da şaşırdım bence çok güzel............................................saygımla
Bunu alıp konuşmaya başlamaktan ziyâde özlemi anlatmakla başlamak isterdim. Şiirin sonuna doğru ilerlerken yolu”n”da şamara benzedi bu mısra…
Kazaya bırakmak…
Der misin ki sevabı ânı yaşamak gibi olur yahut onbeşinde kokladığın kekik kokusu altmışüçünde de aynı mı oluyordur… Bundandır sadece borcun ödenmesi mânâsını taşıması,tebessümü olmayacaktır bilmem kimin kaç yılına eş asır sonrasında ağırlanman…
Ben en çok şiirde olduğum için şöyle elimi kolumu sallaya sallaya yürümeyi sevdim hep ve şimdi… En çok sen bilirsin çocuk hâlimi işte şimdi öylesine düşürdün beni. Âh bir de özlemek olmasa seni…
“kapağını açtığımda boşalır biriktirdiklerim…”
Kapalı kalmalı…Kapalı, sadece yenilerin, açılmayı hak edecek gibi olmasına dikkat etmeli…
Bazen serbestte de ne düşüneceğimi bilemiyorum. Hani diyoruz nesir ne derece mühim olsa da ikisini ayırt etmek şarttır ve diyoruz şiirde ses olmalı,ahenk olmalı ötesinde şarkı …Hayır hayır şarkı gibi değil,müzik,melodi gibi beyninin hareketlerini sıklaştırabilmeli. İşte bunu yapmalı ve aynı şekilde aksak aksak yürümeni şart koşmalı. Kısacası şiiri gördüğünde şiirdir demeli okur. Her neyse de şimdi çıkılamayacak derine inmemeli aslında demem o ki buradaki farklı benim düşüncemin yanında. Aksini mi savunacağım yoksa:
Asla!
“doğum sancısı ekşitmiş annemin yüzünü sorsalar; gülerken göremedim. ağlamaklı hallerim anneden lâkin iyi rolden hüküm giyinmişliğim var…”
Böyle bekliyorum alkış sesi neteliğinde yan yana ya da araya mahallece aralık girse de öyle el ele giden sesler ve gör ki yok ve yine gör ki taktir edilesi üslûp. Şimdi açıkçası örnekleyerek dışarıdan,elden devam etmek isterdim ama bunu okumak ve düşünmek yeterli kanımca…
“dışarıda hayat var derler derler de hangi rüyanın kahramanı kurtarır müebbet yemiş masum kurbanları ki suçu kesinleştirenler kayıp…”
Dışarıda hayat var derler … Derler ya taşı yerin,tekerleği bineğin var hayat onlar için elbet var. Kâlb için hayat nerede peki… Biz ruh nedir biliyor muyuz acep? Hani beden kendine direncini yitirdikten sonra bile iğne ucu kadar zede görmeyen şeklen ki şekli de yok zaten…
“hayat nerede olmalı dersin”
Şiirde …
“tam da şu an dramanın ortasında”
“Dramın” mı olmalıydı yoksa …
“ah benim geçirdiklerim teğerlenmiş neşemi bir hamlede sökebiliyorsunuz aklımdan…”
Bir gün şiire karşı siper alırsam en büyük sebebim ha bire düne götürdüğü için olacaktır sanki aldıklarını geri alma şansı varmış gibi ve eminim .. Daha mutlu bir hayatı vardır şiir nedir bilmeyenin…
Şekil ve içerim itibarı ile sesin kesilmesini görsek de yer yer başarılı olduğu kanısındayım. Açıkçası çok derin anlatımın olduğunu bilmek maalesef onu yüz üstü etmeme sebep olamadı. Şiire dargın mıyım ne…
Boğulman için izletmedim şiiri bilmelisin...Çünkü senin adın Havin hüzün değil... Hem derinlik kötü değildir... Çoğu zaman saklayandır... Kötü olan benim farkındayım:p
İki parantez arasında sıkışmış cümlelerden dışarı atılmak zorunda
Neresinden bakarsan bak bunu yıllara bölersem
Tırnak içine alınması lazım hüzünlerin
Telvesi içinde yosun tutmuş fincan gibidir gözlerim...
Şiyar B.
İzliyorum bu Şiiri... Yüreğinize sağlık...