Yalan Değil Bir Çocuk Tanıdım Eskiydiyalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi çok uzun yollar kısa yıllar önce sanki üşümüş ayağında cam işi bir parlak çarık çitli bahçesinde kükürt tadı küçük yürek kına kahvesi elinde yıldızlı geceler ağır yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi omzuna yıkılmış vagonları izledi derme çatma gönlüne terfi etmiş kahküller düşerken akyel esti bir meleğin sesiyle yarışır gibi karışır gibi küçük devlerin mekânına yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi taa çocukların güldüğü mevsimdi çam sapan kristal bilye çelik çomak sokulan dünyanın masal yuvalarında boyu beş metre entarilik kumaştan yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi nazlı kadınların ilhamını saran o agora ah güllüğü mestan düşlerin şehir ağası bir yol üstü lokantasında çinekop kokusu sanki kimliği miras babaların akşam sultanı yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi o zamanlar ki ışıkların soyunamadığı mevsimdi çıra ayazına alevlerin sarılışıydı salkım çocuk nasıl bir duruş bu heykeli gürgen heybeti kült bir annenin göğsünden akan asil beyaz su boran olur ki kaf bağının alaborasına mavzer ki bir çocuk için yaşamdı gerçeğin öldüğü yer sazdı söz sözdü saz sözlüktü sazlık sıla aşka boyanan soğuk kapının adı firari renklerin ay alacası apak dili omzunda uçurtmalar ve uçurtmamalar boyu uçurum küller ile güller arası kül goncası bir fotoğrafa kefil kazınmış gizli anıt ışık yılı oyunlara çerçeve olur gibi yalan değil bir çocuk tanıdım eskiydi Nevzat KONŞER |