Ağlasam göl olur mu yaşlarım Ahımı işitir misiniz derinlerde Divane serseriyim geçmişime Ne günler savurdum yele Görmezseniz özlenirmiyim sizce Ne halaylar çektik el ele Kararan gecelerim taş üstünde Muhabbet kuramadım kendime! Ağlasam sel olur mu yaşlarım, Bahtıma ateş dağladım Sis ve selva üstüne Çiçekler soldu elimde, Ne yaman süzülürdüm gözlerde Avucumda oynadığım bilyelerle Gül derlediğim o günlere Takıldım bir bakış hasretle! Ağlasam tutar mısınız? Gözyaşlarımı gözünüzle, Yorgun parmaklarım takıldı Mum ışığında sert yere; Getirin masum çocukları Dokunsunlar küçük parmaklarıyla Burnumdaki eski çerçeveye, Yaşlılar doluşsun etrafıma Görerek baksınlar alnıma Kutsasınlar yayılanları etrafıma, Buhurdanlar yansın başımda Misk kokuları dağılsın sobayla; Hayat dolu kızlar gülümsesin Masmavi berrak göğe, Ölümün gelini halaylar eşliğinde Tebessümler dağıtıyor yüzüme… Ağlasam sesim gelir mi? Dumanlar çöken iliğinize Bizarım gidiyorum gurbete Dertlerin türlü türlüsü sineme Taht kurup kökleşti hücrelerime Kelebek gibi hafif tenime Reva mı bu acılı mersiye… Saldırdı akbabalar pençeleriyle Garip geldim, garip gidiyorum işte… Ağlasam görünmez yaşlarım Odunlaşmış yüzlere, Ahlarım yükseldi çoktan göğe, Hesapların görüldüğü günde Yapacak bir şeyim yok sizlere Sevdiklerim ahu figan etse de Garip geldim garip gidiyorum Rabbime! Yıl:14.01.2005 Saat:15.40—16.00 Kuzguncuk/İst EROL KEKEÇ
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BUHURDANLAR YANSIN!!! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BUHURDANLAR YANSIN!!! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hepten garip olmasını, sürgit garip kalmasını istemem doğrusu ben insanımın. Gariplik şiir sözcüğü olarak kalsın daha iyi. Yalnız insana değil, hiç bir canlıya yakıştıramam garipliği. Benim anladığım, benim yorumladığım gariplik; susturulmuş - bastırılmış dinamizmi sıfırlanmış insan halleridir. Bütün cabalar, insanı bu kabuledilmez ahvalden kurtarmaya dönük olmalıdır. Gariplikler Allah emri değildir.... Hikmet sahibi, yarattığı canlının mutlu ve memnun olmasını ister her zaman. Mutluluğu aramak, mutlu olmak, çevresini de mutlu etmek ve mutlu yaşatmak zorundadır insan. Yaradanımızın da kulun'dan istediği budur sanırım,
Selam ve tebriklerile sayın Erol Kekeç Kemal polat