1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
5614
Okunma
Bir varmış bir yokmuş
Gel zaman git zaman
Bir ağanın ahırında
Ahlar vahlar arasında
Çırpına çırpına
Bir eşek yaşarmış!!!
Ağanın serseri kahyasından
Bir gün kuru saman
Üç gün dayak yermiş,
Usanmış bu bitmeyen dertten
Savurmuş kahyayı bir tekmeden,
Ağa ağlamış sızlamış
Eşeği bir gün
Ahırdan salıvermiş;
Eşek anırmış bağırmış
Hayatın keyfini çıkarayım demiş
Zurnayı ağzına almış
Copu beline bağlamış
Çıkmış harman yerine
Kendi çalıp kendi oynamış;
Bir gün çalmış beş gün çalmış
Kimse oralı olmamış,
Zurnayı bırakıp copu almış
Nerde bir at görse
Arkasından saldırmış
At copun etkisinden
Sarhoş olmuş,
Bu copu ancak eşek atarmış!...
Aylar yılları kovalamış
Eşek takatten düşmüş
Almış başını dağlara gitmiş;
Kimsesiz dosta zurna yetişmiş
Acı acı üflemiş dağlar inlemiş,
Soğuklar gelmiş kemikleri titremiş,
Hey gidi eski günler demiş...
Yeni şarkılar derlemiş
O dere bu tepe
Anıra anıra gezmiş!...
Gözleri kararmış kulakları düşmüş
Susuzluktan yanmış dereye inmiş
O iniş bu iniş,
Bataklık içine çekmiş
Can havliyle çırpınmış çırpınmış,
Taşı ve toprağı eşmiş,
Karanlık çökmüş akşam olmuş,
Kurt sürüleri fıldır fıldır gelmiş
Biri gelip eşeğin başına dikilmiş,
Hey bana bak seni kim buraya itmiş?
Yazıklar olsun böyle yapılır mı demiş,
Sana bunu yapanlar mutlaka bizi kötülemiş,
Biz kurduz atalarımız ne demiş
Geçme namert köprüsünden
koy götürsün sel seni;
Yatma tilki gölgesinde
Uzat başını kurt yesin seni;
Ne demişler doğru söyleyeni
Dokuz köyden kovarlar,
Değil dokuz köyden
Doksan köyden de kovulsam,
Vazgeçmem yaptığım işten!...
O halde ne duruyorsun?
Uzat başını canı gönülden
Bitirelim bu işi,
Başkaları görmeden!...
Eşek kurdun dediklerine kanmış,
Karaya çıkmak için başını vermiş...
Eşek gibi yaşayıp eşek gibi gitmiş
Düşünce tüm dostlarını yitirmiş
Yardım için gelen sofrasına götürmüş
Bu masalı anlatmakta bize kalmış!...
NOT:Eşekler sürüsüne ithaf olunur.....
Yıl:08.02.2005
Saat:14.30-15.15
Çengelköy/İst
EROL KEKEÇ