Güzel bir anlatım. İmgesel yoğunluğu oldukça yerindve oldukça leziz. Şiir kokusunu daha ilk mısradan başlıyorsunuz almaya. Renk ve ses uyumu başarılı bir ahenk sergiliyor.Duyusal ve düşüncesel taşlar adım adım dizilmiş şiire...Yazmak için yazılmamış.
Duygusun taşırmış ama edep ölçüsünde kurgulamayı başarmış içerisinde. Düşlerin mantığından düşüncenin mantığına geçişi başarıyla tamamlamış bir ifade biçimi... Şair İlk kıtadaki yoğunluklu senfonınin ardından sonraki kıtalarda tufan sonrasi sessizliği yaşatmış adeta...

Başlangıç ve bitişi ölçülü bir şekilde kompozite etmiş. Hakikatin, ne yaptığını bilen bir iradenin kararlı rutuşları atılmış dizelere. Finalin okuru alt üst eden tonlaması ve mesajı ile perdeyi kapatmış şair. Gerisi okurda açılan hayal dünyasına kalmış.

Emeğine sağlık, yeni kelimelerde buluşmak dileğiyle

sen nehirsen suyun benim, nefessen dudağın
hevesin benim eğer yaşamsa adın
bulaşıcı bir dilemmasın sen aklımı almış
tellerine asılmış bir kuşum ben
derdini üflediğin acıklı bir neyim
aklımın dehlizlerine zem salmış
deşifresi soluma kazınmış
bir ganimet çalıntısı benim aradığım
_ya benimsin ya benim _
sadece sevmek değil benim derdim!
mutlak bir savaş çığlığı benimkisi
_yum gözlerini ancak o zaman giderim_



şartı kayıt altına alınamayan bir bağımlıyım kısaca
şaki bir çığlığa tutsağım ben aslında
ve , geçici bir heves değil benim söylediğim
akla zarar bir tufana Nuh olmak bahsim

sen bensiz nereye bir adım atsan
bilesin ki; ben oraya bin sûr üflerim...

özellikle finali çok beğendim tebrik ederim.