MADALYON
MADALYON
Her aşk, ilk önce bende kirletir kendini, Sonra dökülür peşi sıra saçaklardan sarkan buz parçaları gibi yenilmiş bir adamın yüreğine. Arnavut kaldırımları arasına sızan yağmur damlasıyım şehrin ücra sokaklarına, Aşkın öbür yüzüyüm. Tıpkı bir madalyonun hiç gösterilmemiş diğer yüzü gibi, Hiç üstüne bastırılmamış bir yara gibi kanarım birilerinin yüreğinde... Bedeviyim umuda sürüklenen kadınlar çölünde Ve şairim olabildiğimce. Kağıtlara anlatırım derdimi. Bu yüzden siz bilmezsiniz her gece güneş ile seviştiğimi... Gün geceye döner, gece ise sessizliğe. Üstü kirli bir adam gölgesini duvarlarda döverek evine döner. Adım sesleri içine düşer yine adresini şaşırmış bir kadının. Belli ki apapçık pimi çekilmiş yönünü şaşırmış bir aldatışın... Kadehler dağılır ellerimde... Ellerim, binlerce yıl öncesinden yatırılmış ve damıtılmış türlü günahlara. Bu yüzden en çok senin cehennemin koymaz bana ki sevişlerinin hesabı sorulmaz gayrı benim gibi günahkara... Her aşk, köşe başlarında elleri cebinde bir şair taşır teninde ve gözyaşına bakmadan en acısı yaşanır ayrılıkların, her satırı şiir olsun diye... Cihat KIRDAR dört şubat iki bin on bir / buruşturulup atılmayı bekleyen mektuplarıma.. |
Ve şairim olabildiğimce.
Kağıtlara anlatırım derdimi.
Bu yüzden
siz bilmezsiniz her gece güneş ile seviştiğimi...Şiirlerinizi okumakta gec kaldıgım için dürüstce özür Mükemmel bir kalem daha böylesi şiirleri okuyupta feyz almamak mümkün degil kelamınız bol kaleminiz kuvvetli olsun her daim