İkimize Bir Ara
bakma haziran şımarık çocuğudur
yaz yalnızlığının caddelerde mora çalan bu orospu aydınlık içimdeki kederi doldurup doldurup içerim gözlerimin kadehine varsayalım eylüle kadar yağmur yok seni göremeyecek miyim aydınlık pencerelerde perdeler havalanmayacak mı ufacık bir his bir kıpırtı bir yaşam belirtisi karşılıklı iki odadayız sanki sen hem haziran hem temmuz hem ağustos her şeyiyle umarsız eviyle evli bir kadın bense eylülleşen hırslı hırçın bir sokak arası tenhalığının loş boşluğunda kendini akşamüstünün koyu tonlu bulutlarına kaptırmış eşiyle eşsiz yalnız bir adam kış izlencelerini özleyen gerçi hangi anı yazsam aynı tedirginlik şerefsiz bir mahçupluk sevişmeliydik sonrası ölümsüz bir ölüm olabilirdik şiir akşamları şirret normalleşemeyen bir sabaha piç bir hazırlık sevişmeliydik birbirimizi severek överek yalnızlığımızı bırak aptallar ambargo koysun aykırılığımıza ahlaksızlığımıza kanamalarımızı hiçbir tanrı bitiremeyecek ancak birbirine karışırsa seslerimiz çoğullaşır makamlar anlamsızlaşır sadece biz evrenselleşiriz sevgilim gülden darağacım kelime dağarcığımda senden başka bir şey yok kağan işçen |