TEKİL HAYATLAR SOKAĞI-1Karanlığın ardından ağıt yakan bir ateş böceği ve yıldız ve ter ve sigara izmaritleri. Sırılsıklam bir kâbustan sıyıran başına buyruk bir horoz, ilk ilmeği tetikte tek renk, çift yüzlü bir kilim... Bir sabah ve bir de kırmızı tükenmez kalem tekil hayatlar sokağında... Yalnızlığını tabakasından sarıp benzinli çakmağını çakan bin buçuk yaşında bir adam. Islak dumanların aktığı ölüm serinliği sabah uykuları. Acıdan kaynamış dişler ve biriktiği yerden sızan kallavi sitemler... Genç bir kadın. Akşamki beddualar kadar tanıdık geliyor süpürge sesindeki asabiyet anadan doğmaymış gibi her gün aynı örüklü saçlar ve koyun postundan sıcacık ruhu. İşinden ya da eşinden(!) dönen sarhoş bir fahişe gözleri yağmur yağdı yağacak. Üstünde derin dekolte ruhuyla gözün göreceği her şeye açık. Dilsiz bir dil-enci kimselerin artık bakıp kalmadığı bakkal ve birkaç öğrenci. Ben ise; sorusu olmayan cevaplar biriktiriyorum ve bütün sahipsiz kavgaların yenilgilerini üstleniyorum üstelik düşe kalka üstümde parçalanmış çocuk ruhumu giyinerek... Tek adım atmadan dünyanın her yerine gidebileceğim ânı yaşıyorum bir boşluğun loşluğunda Bin kez eziyorum aynı sözü ama bin birinci gece bitiyor masal şehrin boğazına kadar geliyorum kustu beni kusacak... Yine de yeni olmasa da yeniden gelen bir gün ve ikiz günlerin devrildiği üçüncü çoğul sabahlar yaşanıyor Tekil hayatlar sokağında... |
Dualite gerçeği..
Muhteşem ifadeler...
Sevgiler ÖZ' den kaleme...