bir ses
bulamayacağım yere gömdüm sır küpümü
ne haritasını çizdim ne de iz bıraktım kara taşa, artık bu başta kavak yelleri esiyor bir o yana bir bu yana. sahafların tozlu raflarına bırakmışken yürek yazması kitabımı özümü kendimden yüzümü âlemden saklarken gece karanlıklarında bir ayağım aralık ak kapıda diğeri çamurlu sokakta eşiğinden geçerken dönmüşsem geriye bir sebebi var elbet! bir sebebi var elbet aşksız yaşamanın değil bir fincan kahvenin bir kaşık çorbanın hatırını sayan sevda açına herkesin biçtiği tarlanın ekininden paslı tasta tarhana sunuluyorsa eğer bir sebebi var sevdadan sıyrılmanın. derken bir ses seslenir bana kendi sesimle, gözün göklere düştü iki menekşe gördün maviliklerde sessizlikte ses suda nefes olur sana; ama neye yarar aşka inanmadıktan sonra! ö.n |
sessizliğe başını koyan nefestir...
kutladım...
Mehtap ALTAN tarafından 1/9/2011 11:50:51 PM zamanında düzenlenmiştir.