gölgeler
ay ardındaydım
bu yüzden hep gecelerim oldu her yıldız ezberimdedir hasta hafızamda bir bir sayarım isimlerini, bütün burçların künyesi bende gizlidir istersem ateşi su toprağı havada toz eylerim, birden yıkılır kahinlerin kehaneti… gözlerimi yumarak saklanıyorum çekiyorum gündüzleri üzerime yorgan gibi gerçekler kâbusumdur hayallerim sahi, belki de gün görmediği için soluyor çiçeklerim! her gün geçidinde önümü kesiyor gölgeler dakikalar dar hücre saniyeler kelepçe oluyor bende; ay ışığı vururken cehennem yanığı tenime masama beklerken yeni geceyi yıllanmış yılları getiriyor bildiğim saki, bensiz içiyorum ana sütü eksik soframda sürüyorum akşam cefasını, keman kemancı ut udi ve üç kör duvar düne bakan penceremle. bakın! hiç bıkmıyorlar yağmurlu yollardan tozlu patikalardan geliyorlar yine cismi olmayan gölgeler. sizi öldürmedim mi inleyerek gömmedim mi gönül mezarlığına; saçlarınızı tarayarak son kez bakarak açık kalan gözlerinize indirmedim mi perdelerini! kiminizi kara dalgalarda boğdum kiminizi dağlarda vurdum sözlerinizden biçtim kefeninizi; her birinizin başına taş dikerken ölüm tarihinizi ve ihanetinizi yazdım adınızın altına. sanmayın ki eksiksiziniz dualarımda dilim mekik gibi dokuyor isminizi her secdemde seccadeye; ama zerresi zehir oluyor geçmişin, artık alın kendinizi benden alın gölgelerinizi de yanınıza! artık sabah gelmiyorsa bana ben yürümeliyim güneşe doğru ay ardımda kalmalı başkaları saymalı yıldızları. sabaha yürürken ve bir adım kalmışken düşersem kaldırımda derin uykuya dalarsam eğer beni ölü sanan bir diri günün gazetesini örterken üzerime gülümsemeli… ö.n |
Çok özgün içerik, şekil,alabildiğine ÖZGÜR !
SES BENZEŞMELERİ İLE DE NE GÜZEL BİR RİTİM VAR DİZELERİNİZDE.
Beğeniyle okudum ve HARİKA demek istiyorum şiirinize.Hak ettiği ödülü de almış zaten.
Saygılarımla !