SENDEN GİDİYORUM-(istanbul)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bu hikaye bir son değilde bir başlangıç olabilir...
bu hikaye bir başlangıç değilde bir son olabilir... bu hikaye bir söz değilde bir nasihattır belki bu hikaye anla(yama)yana belki bu hikaye istanbula... belki bana belki sana
Gitmeli diyor hep bir yanım
Gitmeli… Kaçarak, koşarak, ağlayarak… Teselliyi, avuçlarda yumruk yaparak Çirkin ihtişamında bir halka kopmuş ki saadet zincirimden Sanki bütün sözlerim geçen zamanın bayatlığında Şehir sükûta musallat… Ben yol almaya Yollarda beni içinde kaybederken… Kirletilmiş nice hayallerde siliyorum ben sandığım şahsı Artık yok bugünün yarını, yok halimin sabrı, dermanı Şimdi… Hiç kimse bilmeden bildiği halde yaslı aşklarını Ve herkes inkâr ederken yaşadığı halde ayrılıklarını Ben içimdeki çığlığı uyandırmadan Gidiyorum… Sende biliyorsun… Günahların suç sayıldığı vakitlerde İnsanlık gayrimeşru yaşamlar doğurur Utanmaz nefislerin tükettiği iki günlük canlar buldun Sen,sen hep Bir meleğin gözyaşında rezil oldun Feryadım sağır kulaklar arkasında bağdaş kurup kahrederken adını Sende yalan oldu dünya kelamı Sende yalan oldu ölümün en acı yanı Ben-ki… Asırlık çınarlarda sapır sapır dökerken sevinç yapraklarını Kimi zaman nebbaş kaçkınlarında aradım kendimi Kör gözlerin kalabalıklarında umut arayan Çok değil telaşlı koşuşturmalarda muhabbet isteyen Kucak dolusu sadakat isteyen Kendimi… Kime sorsam Anlatır oldu dertleri… Fırsat beklerken teselliyi… Lanet okudu söyleyen dilleri… Neydi… Benden çok bildikleri… Hep yaratanaydı sitemleri… Onlardı bu devranın yol keseni… Bundandır sitemim, bundandır /z/amansız gidişim Dertleri sorma, kapanmaz yaraları Onlar… Onları zaten günübirlik mutluluklara sattın… Çığ gibi korkularım ayağıma dolanıyor isyanlaşmış bedenimde Senin ölüm türkülerin vururken masumiyetin saf bakışını Ve… Her inleyen nağmede hep aynı hüzün, hep aynı gözyaşı Ben şimdi Kuş seslerinde neyleyim nazlı hazarı, faslı-baharı Neyleyim… Kural tanımayan sarhoş mehtabı Tarih sayfalarında seni hala gözleri kapalı dinliyor Orhan veli İnandım… Dayanılmaz ağrı oldun Atilla ilhanın dilinde, yüreğinde Bende Yaşadım… Hayal oğlunun yeminlerinde bıraktın intiharların en gerçeğini Yeminlerinde… Sözlerinde… Sende uğurladık Şair yürekli ağabeyleri Kadim dostlar terk etti de, bir bir Kimler gelip gitti de senden Ben bir senden ayrılmayı beceremedim Birde çok bilmişliğim dönemlere Ama hep kızdım beni tek başıma bırakıp gidenlere Değişen hiçbir şey yok bak sözlerimde ve bende Boynu bükük adımlıyorum şimdi caddelerini Şahidim kaldırımların olsun Nasılsa, onlarda hep benim gibi suskundu Onlarda taşıdığı yükleri ayakaltlarında bilmeden gurursuzlara çiğnetti Bilirim; Ben gidersem de olmaz hiç bir kaybetmişliğin Şimdi Usulca arzuları topluyorum harabelerinden İmkânsız zannettiğimi bu sefer yapıyorum Ve Artık gidiyorum… Çünkü senden ve sana benzeyen suratlardan çok yoruldum Efkârın canlara tak ettiğinde Yalnızlığına düşerse gecelerin Seni yüreğine sığdıramazsa yitik şehrin figüranı Bir kez daha batsın bu güneş Adın bin kez daha silinsin dualarda Teselliler yalanınken Yazgılar nefret olup dayansın şakağına Mehmet Emin Karademir |